menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump-Netanyahu ilişkisi neden kırılma noktasına gelmiyor?

24 0
friday

Ortadoğu’da barışı sağlamak iddiasıyla başkanlık koltuğuna oturan Trump, Netanyahu’nun Gazze’de soykırım ve bölgesel savaşı genişletme politikalarına karşı duramıyor. Trump, İsrail’e desteğe devam politikasıyla Amerika’nın bölgede yeni bir savaşa sürüklenmemesi arasındaki ince ipte yürümeye çalışıyor. Katar’daki Hamas heyetine saldırı düzenleyerek hem barışa niyeti olmadığını hem de Amerika’nın bölgedeki en kritik müttefik ülkelerinden birine saldırmaktan çekinmeyeceğini gösteren Netanyahu’nun Washington’dan ‘rahatsızlık’ ötesinde ciddi bir tepki almaması kendi adına başarı sayılabilir. Trump’ın diplomasi yoluyla barışı sağlamakla ‘güçlü adam’ rolünü oynamak arasında gidip gelmesi de Netanyahu’nun işine yarıyor. Amerikan başkanının Netanyahu’nun politikaları karşısında aciz kaldığını söylemek yeterince açıklayıcı olmayacaktır zira ilişkinin kırılma noktasına gelmesini engelleyen dinamiklerin devam etmesi daha güçlü bir rol oynuyor.


İsrail’in Katar’da Hamas liderliğine karşı yaptığı saldırı sonrasında Trump’ın Netanyahu’yla gergin geçen bir telefon görüşmesi yaptığı basına yansıdı ancak Trump kamuoyu önünde İsrail’i eleştirmedi. Trump İsrail’in saldırısından son anda haberi olduğunu açıklamıştı ancak İsrailli kaynaklar Netanyahu’nun kendisine operasyonla ilgili bilgi verdiğini ve kendisinin de ‘hayır’ demediğini basına sızdırdılar. Operasyon başarılı olsaydı Trump’ın olayı sahiplenebileceği yönündeki yorumların da haklılık payı olabilir. Trump’ın Qatar’ın ve Arap dünyasının tepkisine rağmen İsrail’i doğrudan eleştirmekten kaçınması, Netanyahu’yla ulusalcı söylem, güçlü liderlik vurgusu ve terörle mücadelede sertlik gibi unsurlara dayanan ideolojik uyumla kısmen de olsa açıklanabilir.

Bunun yanı........

© Yeni Şafak