Nadir elementler anlaşması barış getirecek mi?
ABD’yle Ukrayna arasında nadir elementler anlaşmasının imzalanmasıyla ikili ilişkilerdeki çalkantıların bir nebze olsun durulması beklenebilir. Ukrayna savaşını ’24 saat içinde bitirme’ iddiasıyla seçilen Trump, barış görüşmelerini başlatabilmek için Zelenski ve Putin’e çağrılar yapmıştı. Trump hızlı biçimde istediğini alamayınca Ukrayna’nın Amerika’dan aldığı yardımlara odaklanarak Zelenski üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuştu. Hem geçmişte verilen Amerikan yardımlarının geri ödenmesinden hem de gelecekte verilecek yardımların borç olarak verilmesinden bahsetmişti. Rusya’nın toprak kazanımlarını kabullenmesi gibi şartların öne sürülmesi yüzünden zor durumda kalan Zelenski, Beyaz Saray’daki görüşme fiyaskosunun ortasında kalmıştı. Bütün kriz ve zorluklara rağmen nadir elementler anlaşmasının imzalanması, Ukrayna’nın Washington’la ilişkilerini raya oturtmayı başardığını gösteriyor.
AMERİKAN DESTEĞİNİN DEVAMI MI?
Varılan anlaşmanın Ukrayna’nın ‘güvenliği, refahı ve yeniden inşasına’ Amerikan desteğini içermesi, Trump yönetiminden gelen ilk destek taahhütü olması açısından önem taşıyor. Trump, Zelenski’yi ‘çok iyi bir satış elemanı’ olarak tanımlayarak Amerika’dan her istediğini aldığını söylemişti. Amerikan yardımının 350 milyar dolara ulaştığını ve bu parayı geri almaları gerektiğinden bahseden Trump’ın bununla ilgili herhangi bir madde koyduramaması Ukrayna için bir kazanım olarak görülebilir. Öte yandan Zelenski’nin herhangi bir barış anlaşması kapsamında almak istediği güvenlik garantilerine herhangi bir referans verilmemesi Washington’ın böyle bir güvenceyi vermeye hazır olmadığını gösteriyor.
Anlaşma somut güvenlik garantisi ve askeri destek sunmasa da Amerika’yla Ukrayna’nın ‘stratejik yakınlaşması’ ve ‘güvenliğine destek’ gibi ibareler içeren bir ticari anlaşma olarak öne çıkıyor. Trump’ın daha önce ifade ettiği gibi, Amerikan........
© Yeni Şafak
