İsrail’in çöküşü başlatılmalı. “Devlet olma hakkı” elinden alınmalı. Asla bir “haritası” olmamalı. Böylesine azgınlaşan bir topluma hiç bu kadar tahammül edilmedi. Tarih, Allah’la savaşanlara mutlaka bedel ödetmiştir. İsrail’in intiharını göreceğiz!
İnsanlık bir
katili
durduramadı. Bir
soykırımcıyı, yeryüzünün en azılı teröristi
ni, insan ırkının
en tehlikeli örneği
ni,
dünyayı ateşe verip kıyameti zorlamayı
kafasına koymuş bir alçağı susturamadı.
Gücün, silahın kimlerin elinde nasıl bir şeye dönüştüğünün
, bunun yeryüzü için nasıl bir tehlike oluşturduğunun,
“insan genetiği bozulmuş” bir varlığın insan neslini nasıl tehdit edebildiğinin
örneğine tanık oluyoruz.
BU BARBARLIK, BU VAHŞET İNSAN IRKINI HEDEF ALIYOR. BİLİNEN ÇATIŞMALARIN ÇOK ÖTESİNDE BİR ŞEYİ ANLATIYOR.
Öyle büyük kıyımlar, öyle barbarca katliamlar, öyle vahşi yöntemler
izliyor ki, sizler bunu sadece Gazze meselesi sanıyorsunuz. Sadece
Filistin
ya da
Ortadoğu
meselesi sanıyorsunuz. Sadece Arap-İsrail anlaşmazlığı sanıyorsunuz. Sadece
Müslümanlıkla Yahudilik arasındaki savaş
sanıyorsunuz.
Evet, bunların hepsi var. Ama
çok daha ötesi de var. Netanyahu
ve arkasındaki topluluk
insan ırkına
saldırıyor.
Etnik kimliklerin, siyasi anlaşmazlıkların, bölgesel huzursuzlukların, toprak kavgasının, tarih kavgasının
ötesinde, ilk insandan bu yana devam eden insanlık düzenine saldırıyor.
Savaş başka bir şey, çatışma başka bir şey. Bebeklerin, çocukların, kadınların imha edilmesi
başka bir planlama. Bugün gücü Gazze halkına yetiyor.
Gücü artarsa bütün bölgeye, daha da artarsa bütün dünyaya
aynı şeyi yapmayı hayal ediyor.
NÜKLEER İMHA DAHİL, BAŞKA ŞEYLER PLANLIYOR BUNLAR!
Ve bu amaçla
nükleer silah kullanmayı bile planlıyor. Ülkeleri imha etmeyi
bile planlıyor. Sadece düşmanlarını değil,
engel görmeye başladığı anda, dostlarını vurmayı
bile planlıyor. Savaşların, gördüğümüz barbarlıkların yanında,
onlar insan ırkını hedef alacak başka şeyler planlıyor.
Şu an dünyadaki
güç
matematiğinin boşluklarını fırsata çevirip kullanıyor. ABD’yi kullanıyor, Avrupa’yı kullanıyor.
ABD’yi rehin alıyor, Avrupa’yı rehin alıyor. Hindistan’ı
ve bazı Arap rejimlerini rehin alıyor.
Başkalarının gücünü silaha dönüştürüp
kendi yolunda ilerliyor.
BÖYLESİNE AZGINLAŞAN BİR TOPLUMA HİÇ BU KADAR TAHAMMÜL EDİLMEDİ...
İnsanlığın aklı bunu anlamayacak düzeyde değil. Bu işin nerelere uzanacağını kavrayamayacak çaresizlikte değil. Ama güç sistemini öyle kilitlemişler ki, bu düğümü çözmeyi kimse göze alamıyor, kimse risk almıyor, kimse öne çıkıp “artık yeter” diyemiyor, demiyor.
İnsanlığın; küçücük bir devlet, bir avuç ırkçı sapık karşısında böylesine çaresiz kaldığı bir dönemi olmamıştır.
Hiçbir gücü olmayıp başkalarının gücünü kullanarak böyle azgınlaşan bir topluma bu kadar suskun kaldığı bir tarih olmamıştır. İnsan ırkının tamamını hedef alan böylesine bir bulaşıcı hastalığa bu kadar tahammül edebildiği bir dönem olmamıştır.........
© Yeni Şafak
