menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail’i “güçle” terbiye etme zamanı gelmişken, Gazze’yi boşaltıp İsrail’i kurtarmaya mı çalışalım! Buna “hicret” mi diyelim! Bu haliyle hicret haramdır! İngiltere için, ABD için, İsrail için “cihad” edenleri de gördük biz!

128 35
15.04.2025

Gazze

bizim için ne ifade ediyor? Filistin halkının büyük mücadelesi

sadece Filistin için midir

? Ya da Gazze’de

soykırımla imha edilen bir halkın

durumu, coğrafyanın güçlü ülkelerine

ne tür zorunluluklar

yüklüyor?

Gazze halkı için

tek çözüm, onları o topraklardan çıkarıp daha güvenli yerlere taşımak mıdır

? Peki bu bir

sürgün, tehcir, etnik temizlik

değil midir? Peki

aslında bunu kim istiyor ve kim bizim üstümüzden bu kanaati servis ediyor?


GAZZE TOPRAK PARÇASI MI? VAROLUŞUN EN SAF HALİ, EN KESKİN MEYDAN OKUMADIR.

Gazze bir toprak parçası değildir. Alınıp satılan bir emlak değildir.

Para ile değer biçilen bir yer değildir. Gazze halkı sadece

ekonomik olarak beslenmesi gereken bir halk kitlesi

değildir. Gazze halkı

mülteci

statüsünde bir halk değildir.

Hayatlarını ortaya koydukları şey bir

kimliktir, kişiliktir, varoluşun en saf örneğidir. Bizi utandıran, vicdanlarımıza gömen, başımızı öne eğen, yüreklerimizi hoplatan, kendi varoluşumuzu sorgulatan, yumruklarımızı sıkan, çaresizlik

ten kıvrandıran bir gerçektir.

Küçücük Gazze,

Filistin’in ötesine, Arapların ötesine, Müslüman coğrafyanın tamamına büyük bir çağrıdır.

Yüz milyonlarca insana

bir avuç insan üzerinden verilen ilahi mesajdır.

Son yüzyılda en acımasız haliyle yaşadığımız, son otuz yılda büyük bir imha harekâtına dönüşen

21. Yüzyılın Haçlı saldırılarına karşı meydan okumanın en keskin örneğidir.


HAÇLI SAVAŞLARI’NDAN BU YANA TARİHİ YANLIŞ ANLAMIŞSINIZ SİZ?

Vatan ve yaşam hakkı için verilen bu mücadelenin,

vatanın da ötesinde, yaşama hakkının da ötesinde

tarih ve coğrafya için başka bir anlamına vardır. Gazze halkı, bunu

hayatları ile ödeyerek

, aslında meselenin hayattan da öte olduğunu bütün

dehşetiyle

göstermiştir.

Eğer Gazze sadece vatansa

, eğer iki buçuk milyon insanın yaşaması hedefse, Müslüman toprakları geniş, onları her yerde barındırmak mümkündür. Bunu düşünmek bizi utandırmalıdır.

Meseleyi böyle anlayanların,

tarih ve coğrafya kimliğinden

zerre nasibi olmamıştır.

İlk Haçlı savaşlarından bu yana Anadolu’da ve Kudüs’te verilen mücadeleyi algılama biçimi kişiliksizdir

. Bugün Türkiye ile yürüttüğümüz büyük meydan okumanın ana hedefini, ödenen bedelleri kavramamıştır.


BİZ MALAZGİRT’İ, ANADOLU’YU YAĞMALAMAK İÇİN Mİ YAPTIK?

Biz yüz yıl önce

Medine savunması

yaparken,

1917’de Gazze savaşlarını yaşarken, Anadolu çocuklarını Yemen’e, Mezopotamya’ya, Kanal’a gömerken

verdiğimiz mücadeleyi sadece

toprak meselesi

sananlar ya aptaldır ya da cahildir.

Bilinçli

olarak böyle düşünüyor ve böyle sunuyorlarsa da haindir.

Böyle düşünenler,

1071’de Anadolu’ya yağma ve talan için, Anadolu’nun vadilerini ele geçirmek için girdiğimizi sanabilir.

Viyana kapılarına dayanırken

Balkanlar’ın ve Avrupa’nın zenginliklerini yağmalamak

için girdiğimizi sanabilir.

Sömürgecilere karşı savaşıp

Açe’ye yardım gönderirken Endonezya’nın “petrol”ünü yağmalamayı düşündüğümüzü

sanabilir. Evet, o zaman

petrol yoktu

ama bu kafa o kadar sakat ki, bunu bile sanabilir.


ADAMLAR KUDÜS’Ü “ZEYTİNLERİ” ELE GEÇİNMEK İÇİN İŞGAL ETMEDİ!

Birinci Dünya Savaşı’nda

Osmanlı’nın bütün zenginliklerini İngilizlere karşı savaşı kazanmak için Lübnan’a ve Ortadoğu’ya aktarırken

bunun bir zenginlik mücadelesi olduğunu sanabilir.........

© Yeni Şafak