menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Alaska Zirvesi’nin bir adım sonrasını düşünme zamanı… Rusya Kafkaslara yönelir. Türk-Rus savaşı çıkar mı? İsrail Türkiye’ye yönelir. Türkiye İsrail’i vurur mu? Bu zirvenin arkasındaki akıl; Barış’tan başka şeyler de planlıyor. Öyleyse kıyametleri koparmalıyız.

186 30
19.08.2025

Alaska’daki Trump-Putin zirvesine, en çok dikkat kesilen iki ülke oldu: Türkiye ve Çin. Çünkü iki ülke, küresel ölçekte jeopolitik hesapları büyük bir akılla yürüten, güç matematiğini büyük bir incelikle yapan üç ülkeden ikisi. Bunlardan biri Rusya’dır, o da zirvenin tarafıydı.

Trump-Putin zirvesi yeni bir Yalta değildir ve asla olamaz. Artık ne Sovyetler Birliği var ne de iki kutuplu dünya. Avrupa-ABD ortaklığı paramparça oldu. Avrupa, birlik ruhundan ziyade ulusal gelecek hesaplarına yöneldi. ABD kendi iç sancılarına dönüyor. İsrail ve birkaç küçük ülke dışında ABD için risk alacak hiçbir ülke kalmadı.


TÜRKİYE; OSMANLI SONRASI İLK KEZ BİR GÜÇ DÜNYAYI SARSIYOR. ÇİN BATI’YI SEÇENEKSİZ BIRAKTI.

Rusya yeni bir varoluş inşa ediyor ama yalnız. Batı ile toptan bir savaş içinde. Rus coğrafyasındaki kaynaklar Batı’nın iştahını kabartırken, hiçbir “masa” bu talanı önleme gücüne sahip değil gibi.

Çin gibi devasa bir güç dünyanın bütün kıtalarında güç matematiğini sıfırladı. Sermaye, teknoloji, askeri güç ve akılla, Batı’nın tamamını seçeneksiz bir geleceğe mahkûm edecek gibi.

Türkiye, Osmanlı sonrası ilk kez büyük bir güç olarak yükseldi, dünyanın merkez coğrafyasında harekete geçti ve dünyayı sarsıyor. Tarih ve coğrafya formatlamak için büyük adımlar atıyor, büyük bir bilgelik ve sabırla yol alıyor.

ABD ve Rusya’nın dünyayı paylaşması gibi bir düşünceye inananlar gerçeklik duygusundan kopmuştur. Böyle bir dünya artık hiç olmayacak. Öyleyse ayağı yere basan düşüncelerle hareket etmemiz lazım. Çünkü Soğuk Savaş dönemi ezberleri bize hiçbir şekilde geleceğin dünyasını anlatmayacak.


“BARIŞ ADAMI” OLMAK İSTERKEN SOYKIRIM ORTAĞI OLMA TRAJEDİSİ!

Trump’ın ilgi görme odaklı, tarihe geçme odaklı, “barış adamı” ilan edilme odaklı kişisel serüveninin, uzun vadede ABD’yi tekrar dünyanın tek süper gücü yapmaya yetmesi mümkün değil.

“Barış Adamı” olmak istiyorsa önce Gazze’deki soykırımı engellemeliydi. Çünkü bu bütün insanlığa karşı bir suçtu ve tarih, böyle zamanlarda doğru yerde duran liderlerin hakkını mutlaka verir. Nobel alacağım diye, insanlık suçlarına tavır almayanların değil.

Üstelik ABD yönetimi şu an bunun çok uzağında ve doğrudan soykırımın ortağı. Trump “Barış Adamı” olarak tarihe geçmeyi beklerken gelecekte soykırımla suçlanan bir isim olabileceğini bir kenara not etmeli.


BATI’YI “ŞOKA” UĞRATACAK BİR GELECEK HAZIRLANIYOR.

Trump’ın Rusya’yı Çin ittifakından çekme planı da boşa çıkar. ABD ve Avrupa ile Rusya’nın uzun soluklu bir güven ilişkisi inşa etmesi mümkün değil. Küresel güç matematiğinin nasıl değiştiğini, yakın gelecekte ne tür fotoğraflar oluşacağını en iyi bilen isimlerden olan Putin’in, şov eksenli hareket etmeyeceğini ABD’nin de biliyor olması lazım.

Batı her şeyden önce şunu kabul etmeli: İnsanlığın, dünyanın Batı’ya güveni bitti. Kredisi bitti. Batı ile dayanışması bitti. “Gücün tek kaynağı Batı” düşüncesi bitti.

Batı’nın güç eksenli emperyal, sömürgeci politikalarına Afrika’nın en küçük ülkeleri bile karşı çıkıyor artık. Beş yüz yıldır devam eden Batı hakimiyeti bitti, bitecek. Bu yolun dönüşü olmayacak. Çünkü onları şoka uğratacak yeni güç alanları oluştu.


BATI’NIN ANA HEDEFİ: TÜRKİYE-RUSYA SAVAŞI ÇIKARIP İKİ ÜLKEYİ İMHA ETMEK.


Daha mikro ölçekte Alaska Zirvesi’nin en önemli gündemi Rusya-Ukrayna savaşını bitirmek ve Trump’a puan kazandırmak. Bu bile çok zor. Ukrayna savaşı bitse bile Rusya-Avrupa gerilimi asla........

© Yeni Şafak