menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

15 Temmuz nasıl bir saldırıydı? Türkiye’yi küçültme planında neler vardı? “Erdoğan’ı devir Türkiye’yi durdur” diyenlere ne oldu? “Kudüs İttifakı” neyin habercisi? “Türk-Kürt-Arap” vurgusu ne demek?

152 13
15.07.2025

15 Temmuz 2016’da ne oldu? Tarih nasıl değişti?

Türkiye imha edilecekken küresel güce nasıl dönüştü? Ve bizler bu “büyük tarih sıçraması”nı ne kadar algılayabildik?

O gece Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan bu yana ilk kez dışarıdan ve içeriden aynı anda saldırıya uğradı.

Osmanlı tarihi dahil, bilinen Anadolu isyanlarının çok daha ötesinde bir şey gerçekleşiyor, 21. yüzyılın eşiğinde Anadolu’yu parçalayıp Türkiye’yi küçültme senaryosu uygulanıyordu.

Bu bir imha saldırısıydı. Türkiye’nin önüne açılan büyük güç alanı fark edilmiş, bu boşluk doldurulmadan önce hareket geçilmiş, Anadolu ve coğrafyanın bu yüzyıldaki tarihine müdahale ediliyordu.


BU BİR “DARBE” GİRİŞİMİ DEĞİLDİ!

Milletler tarihinde örneği az görülen, bizim sadece bin yıllık Anadolu tarihinde bile örneğine tanık olmadığımız bir vatana ihanet örneği, Türkiye’nin bütün düşmanları ile ortak bir saldırı halinde gerçekleşiyordu.

Mimarları ve içerideki ortakları aslında bir Türkiye ve coğrafya tasarımı planlamış, bunun içi de önce Türkiye’yi devreden çıkarmanın şart olduğunu biliyor ve ona göre hareket ediyordu.

Bu bir darbe girişimi değildi. Bu, Türkiye’de daha önce yaşadığımız darbe girişimlerinin hiçbiriyle aynı değildi.


DEVLET DAĞILMIŞ, KURUMLAR DAĞILMIŞ, İSTİHBARAT KÖRLEŞMİŞ,

TANKLAR KÖPRÜYÜ TUTMUŞTU!

Devlet dağılmış, kurumlar dağılmış, ordu parçalanmış, istihbarat körleştirilmiş, ülkeyi ayakta tutması gerekenler kendi derdine düşüp kayıplara karışmış, “yabancılar” içeriden operasyon yönetmeye başlamış, millet büyük bir şoka uğratılmıştı.

Tanklar “Köprü”yü kapatmış, Anadolu’dan Avrupa’ya geçişler yasaklanmış, Avrupa tarafı ve Trakya’yı boşaltma planları uygulanmış, savaş uçakları hareketlenmiş, memleketin hassas kurumlarını bombalamaya başlamış, askerler ve tanklar sivil katliamlara girişmişti.

Bu öyle bir plandı ki, karşı çıkan herkes yok edilecekti. Millet, devlet yok edilecek, bir örgüt devleti kurulacak, Avrupa yakası Anadolu’dan koparılacak, Güney sınırlar boşaltılacak, bir tür Sevr Haritası devreye alınacaktı.


“ERDOĞAN’I DEVİR, TÜRKİYE’Yİ DURDUR…”

“TÜRKİYE DÜŞERSE COĞRAFYA DÜŞECEK”Tİ.

Bu sadece FETÖ’nün içeriden saldırısı değildi. Bu sadece Erdoğan’ı devirme girişimi değildi. Bu devletin iktidar alanını malum oligarşik yapı için yeniden restore etme girişimiyle sınırlı değildi. “Erdoğan’ı devir, Türkiye’yi durdur” sloganı ile hareket ediliyordu.

Bunların hepsi vardı ama daha öte bir şeyler planlanmıştı. Türkiye-coğrafya eksenli bir harita çalışılıyordu. “Türkiye çökerse coğrafya çöker” diyenler önceden beri endişe ettiğimiz en vahim senaryoyu uyguluyordu.

Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir grup, ABD, İsrail ve Avrupa istihbarat teşkilatları ile birlikte doğrudan bu vatana, bu devlete, bu millete saldırıyordu. Tanklarla, uçaklarla kendi halkına, kendi ülkesine saldırıyordu. Ülkenin emniyet güçleri, sivil alanları bombalanıyordu.

Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu işgallerinin bir benzeri kendi askerlerimiz ve tanklarımızla gerçekleştiriliyordu.


TARİH; TEK BİR EMİRLE, TEK BİR LİDERLE,

TEK BİR CÜMLEYLE........

© Yeni Şafak