“Ekrem Projesi” çöktü: İBB’deki “Paralel Devlet” çetesi çökertildi. Bu ülke, “Zulüm 1453’te başladı” diyenlere teslim edilmeyecek! Para trafiğinin, sahtekarlığın ötesi var!
Ekrem İmamoğlu ve “örgüt” üyeleri gözaltına alındı. Terör ve para trafiği ağına mensup herkese ulaşan bir soruşturma başladı.
Diplomasının sahte olduğunun tescil edilmesinden sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye’sinde (İBB) adeta devlet içinde devlet kuran, bir “Paralel Devlet” yapılanmasına giden yapının çökertilmesi başladı.
Bir proje çöktü. Artık FETÖ projesi mi, AB projesi mi, İsrail projesi mi, terör bağlantılı proje mi ortaya çıkacak.
TERÖRE PARA AKTARIP
ÖRGÜT DESTEĞİ ALDI.
Ama çok net bir şey var:
Devlet imkanlarıyla örgütlenen, siyasetle kamufle olan, kitleleri manipüle edip arkada başka bir iç darbe örgütlenmesi yapan, Türkiye için bir milli güvenlik meselesi haline gelen, Türkiye ile savaşan bütün yapılarla ortaklık kuran, terör örgütlerine finansal destek sağlayan ve onlardan örgütsel destek alan, FETÖ’nün 15 Temmuz öncesi örgütlenme modelini izleyen bir yapı çökertildi.
Hayatının tamamında entrika ve sahtekarlık olan bu şahsın, kollanan, korunan, öne çıkarılan bu şahsın sadece diploma macerasına bakın:
“PARAVAN OKUL”A KAYIT. VE SAHTEKARLIK BAŞLIYOR
Aynı yıl üniversite sınavına girmişiz. Biz; yüz binlerce Anadolu çocuğu gibi, devlet yurtlarında kalırken, aç sefil, gece gündüz çalışıp hukuk fakültesine girerken, o, barajı bile geçememiş. Hiçbir yeri kazanamamış.
Olur, bu bir ölçü değil. Üniversite sınav başarısı da her şey değil. Ama bundan sonrası hepimizin meselesi.
Sonra Kıbrıs’ta, Türkiye’nin üniversite bile kabul etmediği, bir “paravan okul” bulmuş, parasını verip kayıt yaptırmış. Muhtemelen o okul da diploma satan okullardan.
Hemen sonra işler değişmiş. Türkiye’nin en büyük üniversitesine “yatay geçiş” yapmış. Tam anlamıyla üniversite sınavları by-pass edilmiş.
DEVLETİ ALDATMIŞ, ÜNİVERSİTEYİ
ALDATMIŞ, MİLLETİ ALDATMIŞ.
BİRDEN “ZEKİ” OLMUŞ!
Devlet aldatılmış, üniversite aldatılmış, o sınava giren yüzbinlerce insan aldatılmış.
Puan yok, not yok, kural yok.
Resmi evraklarda oynanmış. Belli kadrolar ve lobiler kullanılıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuralları ezilip geçilmiş. Kişiye bağlı bir imtiyazlı alan oluşturulmuş.
Hiçbir yeri kazanamamış adam birden “zeki” olmuş!
Muhtemelen yine para ile, muhtemelen yine rüşvet ile.
O dönem siyasi bir lobi bu “tezgâhı resmileştirmiş”. Muhtemelen yine para ile, muhtemelen yine rüşvet ile.
Sahte bir diploma ile Beylikdüzü Belediye Başkanı olmuş. Sahte bir diploma ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş.
FETÖ SORU HIRSIZLIĞI İLE AYNI ŞEY.
MİLYARLAR EL DEĞİŞTİRMİŞ!
“Sahte doktorluk” işi gibi. FETÖ’nün sınav hırsızlığı ile kadrolarını devletin sinir sistemine yerleştirmesi gibi.
Yoksa? Aklıma bu da geliyor.
FETÖ yapılanması, üniversitelerde kurduğu tezgâh, soru hırsızlıkları, kadrolaşmaları. Aynı mı değil mi! Yoksa bütün “düzen”i onlar mı........
© Yeni Şafak
