Zihniyet nasıl değişir? Camide ibadet önceliği yerini nasıl eğlenceye bırakır?
Birkaç yıl önce ekranıma bir fotoğraf düştü. Fotoğrafın altında şu yazı: “Fenomen abi, valiliğin himayesinde çocuklarla camide buluşuyor.”
“Fenomen abi” çocuklarla niye camide buluşuyor? Birlikte ibadet mi ediyorlar?
Fotoğrafta ibadete, ilme, irfana dair bir şey görünmüyor. Daha ziyade bir festival havası. Fenomen abinin vücut dili ile çocukların vücut dili senkronize: Haydi eller havaya.
Ebeveynler çocuklarının camide eğlenmesinden çok mutlu olduklarını söylüyorlar verdikleri röportajda. “Camilerde böyle etkinlikler yapılmalı” diyorlar. “Çocuklarımız çok eğlendi.” Tekrar tekrar eğlenceye vurgu yapılıyor.
O gün, “Camide çok eğlendik” cümlesinin altını çizdim ve geliyor gelmekte olan diye bir not düştüm.
Camiler sosyal mekanlardır. Yolcular için hem bir ibadet yeri hem de mola yeridir. Şehre yabancı biri için en hakiki giriş kapısıdır camiler.
Lakin şu konuda zihnimizi berraklaştıralım:
Sıralamanın karışmaması şartıyla, örfün sınırları dairesinde camilerin yeni fonksiyonlar üstlenerek hayatın içine yerleşmesi her müminin en büyük arzusudur.
Müsaadenizle tekrarlayacağım, sıralamanın karışmaması şartıyla. Yani öncelik namazı eda etmektir. Çocukların gençlerin eğlenmesi değil. Her Ramazan şahit olduğum durumları görmekten, yazmaktan yoruldum. Gönlüm yoruldu.
Üstelik artık sadece Ramazan-ı Şerif’te rastlamıyorum çocukların oyun alanı olarak el koydukları camilere. Geçtiğimiz yaz, dışarısı sıcak camide klima var diyerek tarihi caminin içinde maç eden çocuklar yüzünden namazımızı eda edemedik.........
© Yeni Şafak
