Ne günlerdi o günler derken...
Yapay zekâ üzerine çekilen hesapta “komik” vidyolar çok rağbette. Geçenlerde bir arkadaşım böyle vidyolardan birini gönderdi. Sizin için vidyoyu tasvir ediyorum:
Gözünde sanal gözlük olan genç bir kadın 2100 yılında yaşadığını, eski kuşakla sohbet etmek için köye geldiğini söyleyerek köy ahalisine mikrofon uzatıyor. Köy değişmemiş. Köyde her şey aynı. Sadece dedelerin ninelerin ismi değişmiş. İsim değişince her şey değişir bahsi malum Cumhuriyet modernleşmesinin ana izleklerinden biriydi.
Yaş almış, lâkin tüketim kültüründen öte anlatabilecek bir şey bulamayan 2100 yılının ihtiyarlarının “eski günler” tasviri şöyle:
Berkecan dede: Bizim zamanımızda araba uçmazdı, yol toz olur, teker patlardı.
Ben Buse nine: Metavers gözlük eskiden kafam kadar kocaman bir şeydi.
Ben Melihcan: Yusebeyi (USB) takmak için ters düz yapardık, çalışınca bayram ederdik. Ne günlerdi. (Bunları tahta köprünün üstünden geçerken söylüyor.)
Kayra nine: (Bahçeye çamaşır asarken konuşuyor) Uygulamadan yemek filan söylerdik. Kurye sukutır ile getirirdi.
Ben Durusu: Wi-fi’ye şifre girerdik. Çekmeyince modemi söküp takardık yeğenim. (Arka planda gezinen tavuklar, koyunların çan sesi).
Atlas (Kendini delikanlı olarak görenler nine ve dede unvanlarını isimlerinin arkasına ilave etmiyor): Kargo dronu pencereden paket atardı, kutuyu yakalayamazsak komşuya giderdi valla. (Saman yığının üstünde oturuyor.)
Yukarıda bahsi geçen vidyodaki kurmacadan “eski kuşak”tan geçmişe dair ne derece bilgi sahibi olabileceğimiz ortada. Bizde dün ile gün, yarın için kes yapıştır anlayışıyla bir araya getirildiği için sadece geleceğe “kayıt” olarak bırakılan “komik” vidyolar değil, sözde tanıklıklar da güvenilir ve bilgi verici olmaktan uzak görünüyor. Hâl böyle olunca Nazife Şişman ile birlikte hazırladığımız, çocukluklarını 1950’lerden önce yaşamış kadınların gündelik hayatlarını kayıt altına aldığımız Kadınların Dilinden Dün Dökümü adlı çalışmadan ortak mekanlar, ortak eşyalar üzerinden dayanışma örneklerini dikkatinize sunmayı uygun gördüm. Anlatılanlar büyük oranda 50’li 60’lı yılların gündelik hayat sahnelerine dair.
Buyurunuz…
Ortak çamaşırhane/banyo kullanımı
Emine Özdal (d. 1938): Babamlar üç kardeşti. Birinin hiç çocuğu yoktu, diğerinin üç tane vardı. Babamınki de dört........
© Yeni Şafak
