menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’de Kürt meselesini sol değil sağ çözer!

41 50
09.03.2025

Türkiye’de sosyalizm ve Kürtler konusunda sol yazarlar dışında eser veren çok az kitap bulunur. Bu sahadaki nadir kitaplardan birisi de Alev Alatlı’nın Valla Kurda Yedirsin Beni romanıdır. Gerek bu roman çerçevesinde gerekse de Savcı Selim Kiraz’ın katledilmesi gibi olaylarda, Kürtlerin meseleleri üzerine defalarca sohbet ettik. Stalin’in, insanları “devrimin yakıtları” olarak görmesinin, bir muhasebeye indirgemesinin altını sık sık çizer ve konuyu nekrofili ile benzeştirirdi. Bugün onunla yaptığımız sohbetlerden yola çıkarak bir iki not düşmek istiyorum. Bu arada da özellikle sağ kesimde Kürtlerin meselelerine yönelik anlama ve anlatma çabasının eksikliğinin de altını çizmek isterim.


“EN BÜYÜK KORKUM KÜRTLERİN KENDİNE YABANCILAŞMASI”

“Oğul! Sadıklığın bu muydu, valla kurda yedirdin beni.”

Hoca ile yaptığımız bir programda bu Van türküsünün son mısralarını kitabına isim olarak koymasının sebebini sormuştum… “Havar, havar. ‘İmdat’ demektir Kürtçe; aşağı yukarı imdat demektir yani. Yok mu kimse? Biri yok mu orada? Ben bunu şair Süreyya Berfe’den duymuştum ilk. ‘Oğlum! Bu muydu sadıklığın, valla yedirdin kurda beni.’ İnsanın içine işleyen bir sitem... Yani mecazen düşünün tabii kurt kim, oğul kim? Bin yılların hüznü, insanın hüznü, Mezopotamya’nın hüznü...Bu bölgenin pürmelalini türkülerle anlarsınız. Çünkü türkülerin dışında her şey ellenmiştir ve sanki yapaydır.”


“Valla Kurda Yedirdin Beni” romanı öncelikle PKK’nın kuruluşuyla solculuğun değişim hikâyesini anlatırken, olayı, Osmanlı’da var olan ilk sosyalistlerden başlatır. Mihri Belli, Hikmet Kıvılcımlı, Behice Boran; Alev Alatlı’nın pek çok romanında bahsettiği isimlerdir. TİP ile de Kürt hareketini birbirinden ayırır. Kitabın sonundaki uyarıları da dikkat çekicidir: “En büyük korkum Kürtlerin kendilerine yabancılaşmasıdır.” Günay Rodoplu karakterine şunları söyletir: “Milliyetçi olduğum içindir ki Kürtlerin köken arayışlarını empatiyle izliyor, elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. ‘Mızıka çalındı, düğün mü sandın?’ türküsü içimi titretirken, Şiran’ın ‘Hanıma mın, bermaya........

© Yeni Şafak