menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Teknoloji şirketlerinin devletlerle savaşı: Sosyal medya egemeni kim?

27 1
14.08.2024

Devletlerden çok daha büyük bütçeleri yöneten teknoloji şirketleri dev yığışımlara dönüştüler. Artık devletlerin yasalarıyla, kurallarıyla uğraşmak istemiyorlar. Kendilerini kendi yasalarını koyacak güçte hissediyorlar. Kâr maksimizasyonu dışında hiçbir etik, ahlâkî kaygıları yok. İletişim teknolojileriyle her şeyi aşıp bireye sızma kapasitesiyle sınırların anlamsız olduğu bir dünyaya hükmediyorlar. Ve suç çetelerinden kötü niyetli kişilere kadar herkes için elverişli ortamlarını “özgürlük” maskesiyle kolayca kamufle ediyorlar.

Zihinlerine girdikleri çocuklar ömür boyu onların sunduğu pek çok şeyin müşterisi oluyor. Alıcı garantisi de böyle sağlanıyor. Tekno-kapitalizmin dizginlenemez dünyasında birey kendini nasıl koruyacak, devletler hangi önlemleri alacak? Bu yeni dönemin önündeki en önemli soru olarak duruyor. Teknoloji şirketlerinin sosyal medya platformlarının özgür düşünce kılıfıyla binbir zehrin akıtıldığı, gerçeklerin gizlendiği, parayı bastıranın kendi gerçeğini dayattığı, toplumları manipüle ettiği bir dünyanın çığırtkanları da ne yazık ki içimizden birileri…

Çin, Rusya gibi ülkeler yerli sermayeyle kurulmayan platformlara kapılarını daha önce kapattı. Çin siber seddini “Çin’in Büyük Ateş Duvarı” olarak isimlendirdi. Çin’de Google’ın millî ve yerli alternatifi Baidu. WeChat ise adeta “her şeyin uygulaması”: Uygulamanın içinde mesajlaşma, sesli ve videolu görüşme, sosyal paylaşım, yemek siparişi verme, oyun oynama ve hatta çöpçatanlık hizmetleri bile yer alıyor. Çin, Batı için ayrı, kendi toplumu için ayrı yazılımlar üretti. TikTok Çin’de kullanılmayan Çin kaynaklı bir sosyal medya uygulaması. Bu ülkeler Batılı teknoloji devlerinin tutsağı olmak istemiyorlar.

En vahimi tabii ki WhatsApp başta olmak üzere teknoloji devlerinin İsrail’e verdiği her tür desteğin Gazze’deki katliamlara attığı imza.

Sosyal medya, Batı’nın kendi içindeki çekişmelerin de tarafı haline geliyor ve bu konudaki çifte standartlar artık gizlenemiyor. Mesela İngiltere’de ne zaman ki göçmen karşıtı ırkçı sokak hareketleri çığırından çıktı, sosyal medya şirketlerinin kontrol edilmesinden söz edilmeye başlandı.

Daha bir ay önce Kayseri olaylarında gözlemlenen sosyal medya etkisinden söz edilince tepki gösterenler, sekiz gün süren Instagram erişim engeline........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play