menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan terörü nasıl bitirdi?

62 27
12.05.2025

Son birkaç asır milletimiz için felaketlerle dolu geçti. Hazar Denizi’nden Cebel-i Tarık’a, Viyana’dan Yemen’e kadar geniş topraklara hükmeden devletimiz Anadolu’ya kadar geriletildi. Mağlubiyetler, ric’atler, kayıplar ile milletimizin özgüveni tarumar oldu.

Biz, özgüveni kırılabilecek bir millet miyiz? 9 ve 16’ncı yüzyıllarda, Çin Denizi’nden Atlantik’e kadar Türk devletleri vardı. Karahanlılar, Peçenekler, Tolunoğulları, Gazneliler, Selçuklular, Harzemşahlar, Delhi Sultanlığı, Çağatay Hanlığı, Altın Ordu, Bengal Sultanlığı, Timur İmparatorluğu, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler, Avşarlar, Fatımiler, Memlukler, Osmanlı İmparatorluğu ve daha nicesi. Seyyah İbni Battuta, 14’üncü yüzyılda Tunus’tan Hind’e kadar Türkçe konuşarak seyahat etmenin mümkün olduğunu yazmıştı. Türkler, Müslüman olduktan sonra, başta Kürtler ve Araplar olmak üzere bölge halklarıyla ittifak yaparak, kaynaşarak, kardeş olarak tarihe istikamet çizmişlerdi; tarihten silinmeleri o kadar kolay olabilir miydi? Zaferler kadar felaket ve badireleri de yaşamış, her türlü zor sınavdan başarıyla çıkmış bir millete boyun eğdirmek mümkün olabilir miydi?

Ne var ki, Bizans’a, Haçlılara, Asya’nın kudretli ordularına diz çöktüren, Malazgirt’te, Mohaç’ta, Kosova’da, Çaldıran’da, Ridaniye’de, İstanbul önlerinde destanlar yazan, Moğol ve Timur istilasına dayanabilen, her türlü isyanı, iç karışıklığı bastırabilen, aşan ve yoluna devam eden bir millet, Yunanistan gibi küçük bir ülkenin ordusunu yenmekle avunur hale geldi.

Daha da........

© Yeni Şafak