menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

SEÇİL DAMLA KAYAALP - Öğrenme

18 1
08.03.2025
Öğrenme dediğimizde aklınıza hemen okul sıraları, kitaplar ya da dersler gelmesin. Aslında öğrenme, doğduğumuz andan son nefesimizi verene kadar devam eden, hiç ama hiç durmayan, müthiş bir süreç. Öğrenme, hayatta kalma mekanizmamızın bir diğer işlevsel fonksiyonudur.

Bir düşünsenize, öğrenme yeteneğimiz olmasaydı ne yapardık? Öğrenme sayesinde hem bulunduğumuz ortama ayak uydurabiliyor hem de kendimizi geliştirebiliyoruz. Ve en güzeli de ne biliyor musunuz? Öğrenme, düşünce yapımızda ve davranışlarımızda kalıcı değişiklikler yapıyor. Yani, bir bakıma bizi biz yapan şey öğrenmenin ta kendisi.

Öğrenmeyi bir de zekâ ile çok pekiştiriyoruz. Eğer herhangi bir engel durumumuz yok ise bu biraz da bizim elimizde, yani zekamızı geliştirebiliriz. Yapılan araştırmalar da artık bunu gösteriyor, beynimizi bir kas gibi düşünebilirsiniz. Kasınızla ne kadar ilgilenirseniz o da size o kadar cevap verir. Yani inanın beynimizin 0'ünü kullanıyoruz.

Şimdi şöyle düşünebilirsiniz o zaman 'Albert Einstein ile benim bir farkım yok' evet yok. Tek fark Einstein; sorgulayan, merak eden, okuyan, nedenini öğrenmek isteyen, eski çalışmalarla yetinmeyen ve devamlı düşünen bir bilim insanıydı. Esinlenmek yani çağrışım yapmak diye bir kavram var. Beyin, doğada olmayan, görmediği ya da hissetmediği hiçbir şeyi hayal edemez. Einstein'ın en büyük ilham kaynaklarından biri Isaac Newton'dur kendi söylemleriyle bir de Bernhard Riemann özellikle 'Genel Görelilik Kuramı' formülü üzerinde çalışırken Riemann geometrisinden faydalanmıştır. Tabii daha sayacağımız birçok bilim insanı da Einstein'ın bu yolculuğunda ona eşlik etmişlerdir. Hendrik Lorentz, Hermann Minkowski, James Clerk Maxwell gibi büyük isimlerin çalışmaları Einstein'a yol göstermiştir.

........

© Yeni Mesaj