menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD’nin gözü Eskişehir’de

23 26
latest
Maden ve maden çeşitlerinden yararlanılması konusunda en kadim bilgi ve kültüre sahip olan millet, Türk milletidir.

Tarihte Türklerin kullanmış olduğu en önemli maden çeşidi, en bilineniyle demir olmuştur.

Ayrıca bakır ile kalayın karışımından elde edilen tunç da tarihte ilk kez Türkler tarafından kullanılmıştır.

Altın ve gümüşü alaştırmak için ise elektron elde etmişlerdir.

Bundan tam 2500 yıl önce Kazakistan'da bir Türk prensine ait olduğu belirlenen altın elbiseye rastlanmıştır.

Yani Türkler daha o yıllarda bugün dahi yapılamayan bir elbiseyi, sahip oldukları o dönemin yüksek teknoloji ile yapmayı başarmışlardı.

Bu muhteşem bir şeydi ancak, Türk tarihinde asla bu bilgilere yer verilmedi.

Madencilik konusunda Türkiye'de herkesin duyduğu tek bir ses vardı.

Bu ses, Prof. Dr. Haydar Baş'a aitti.

2000'li yılların başından itibaren bu konuda en detaylı bilgileri daima kamuoyuna duyuran isim, hep Haydar Baş olmuştu.

Yeraltı kaynaklarımızla Türkiye'nin kıyamet sabahına kadar hiç kimseye muhtaç olmadan, dimdik ayakta kalabileceğini hep söylerdi.

O tarihlerde bu açıklamalara hiçbir kesimden destek gelmiyor, hatta bu açıklamalarla alay ediliyordu.

Aradan geçen 25 yılın sonunda Türkiye tam olarak, Haydar Baş'ın bu açıklamaları yaptığı zamana geri döndü.

Peki, şimdi olan ve konuşulan şey tam olarak nedir.

Kısaca olan şey şudur:

Küresel ekonominin dijitalleşme ve karbon-nötr büyüme ekseninde yeniden şekillendiği günümüzde, nadir toprak elementleri (NTE) yalnızca yüksek teknoloji sanayilerinin vazgeçilmez girdisi değil; aynı zamanda savunma kabiliyetlerinin, yeşil enerji dönüşümünün ve dijital altyapıların da stratejik dayanağı haline gelmiştir.

Yeşil........

© Yeni Mesaj