menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tom Barrack’ın Hazar-Akdeniz çizgisi: Türkiye haritasını kim çiziyor?

10 1
07.11.2025
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Bahreyn'de yaptığı şu açıklama, diplomatik nezaketin sınırlarını aşan bir tondaydı:

"Türkiye ve İsrail savaşmayacak. Hazar Denizi'nden Akdeniz'e kadar iş birliği göreceksiniz."

Bu cümle, yalnızca bir öngörü değil; bölgesel rotayı dışarıdan çizme girişimi olarak okunmalıdır.

Devlet Bahçeli'nin buna "akıl tutulması" tepkisi ilk bakışta doğru bir refleks gibi görünse de, aynı iradenin yalnızca Zengezur Koridoru'nda değil; dış politikadan iç siyasete kadar birçok konuda benzer yönlendirmelere sessiz kalması, bu tepkiyi inandırıcılıktan uzaklaştırıyor.

Bugün Türkiye'nin NATO içindeki konumu, Suriye'deki pozisyonu, Körfez ülkeleriyle kurduğu "ekonomik denge" ve ABD'nin Kafkasya'daki nüfuzunu kabullenir tavrı bu çelişkinin göstergesi.

Bu mesele lafla değil, dış politikada tutarlılıkla çözülür; çünkü diplomasi, söylem değil, denge ve kararlılık sanatıdır.

Kısacası, "akıl tutulması" yalnızca bir sefirin haddini aşması değil; bir milletin kendi rotasını başkalarının pusulasına göre belirlemesidir.

ZENGEZUR KORİDORU: HARİTA MI, HEGEMONYA MI?

Zengezur hattı, Azerbaycan'ı Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye bağlayacak stratejik bir güzergâh olarak sunuluyor.

Ancak bu hattın ABD gözetimine devredilmesi, Türk dünyasını birleştiren bir stratejik vizyonu değil, Batı merkezli kontrol zincirini güçlendiriyor.

ABD'nin "istikrar" gerekçesiyle koridorun işletmesini üstlenmeye hazır olduğu haberleri, Türkiye'nin "Orta Koridor" vizyonunu fiilen "ABD–İsrail ekseninde Batı Koridoru"na dönüştürüyor.

Bu tablo, Türkiye'nin kendi coğrafyasını şekillendiren değil, başkalarının senaryosuna dâhil edilen bir ülke hâline........

© Yeni Mesaj