Adalet mi dediniz hakkaniyet mi?
Türkiye, tarihinde ender rastlanan bir sivil direnişe tanıklık etti. 2 Nisan boykotu üniversite öğrencilerinin öncülüğünde başlatıldı. Bu sadece bir alışverişten kaçınma çağrısı değil; aynı zamanda ekonomik gücün demokratik bir dile dönüşmesi oldu.
Gençlerin başlattığı bu sessiz eylem, bir günde hiçbir alışveriş yapılmaması yönündeki çağrıyla başladı. Ancak çok kısa sürede toplumun farklı kesimlerinden karşılık buldu. Vatandaşlar, günlük tüketim alışkanlıklarını bir kenara bırakarak, adeta "biz de buradayız" demeyi seçti. Bu, bugünün Türkiye'sinde küçümsenmeyecek bir duruş.
Boykotun etkisi yalnızca market raflarında ya da alışveriş cüzdanlarında hissedilmedi. Aynı zamanda, ekonomik gücünü hatırlayan halkın demokratik ifade alanı olarak tüketimden geri çekilmesi, siyasi bir mesaj taşıdı. Belki de bu nedenle, hükümete yakın çevreler ve yandaş medya bu eylem karşısında bir hayli rahatsız oldu. Zira buradaki mesaj açıktı: Sözün yetmediği yerde sessizlik de bir duruştur.
Elbette bu boykot, dünya tarihindeki boykotlar arasına girme potansiyeline adaydır. Gandhi'nin tuz yürüyüşünden, Güney Afrika'daki apartheid........
© Yeni Mesaj
