'Senin olan seni bulur. Hakkın terazisi, yolun sınavı, nasibin sırrı'
Alevi–Bektaşi yolunda "kader" kelimesi kuru bir bekleyiş, edilgen bir teslimiyet değildir. Bu yolun evlatları bilir ki, insanın yazgısı dışarıdan dayatılan bir metin değil, kişinin gönlü, emeği, niyeti ve Hakk'a bağlılığıyla yoğrulan bir hamurdur.
Hakk'ın terazisi asla şaşmaz, er ya da geç doğruya hakkını verir.
Erenlerin en kadim sözlerinden biri her türlü telaşı susturur:
"Hak nasibi geciktirir ama eksiltmez. Senin olan seni elbet bulur."
Bugün dünyanın hengâmesinde sabırsızlık bir kültüre dönüşmüş durumda. İnsanlar, gönül pişmeden kısmetin kapısına dayanıyor; vakti gelmeden nasibi zorlamaya çalışıyor. Oysa bu yolun pirleri yüzyıllar önce buyurmuş:
"Vakti gelmeyen kapı açılmaz, açarsan hayır bulmazsın."
Alevi–Bektaşi felsefesinde "nasip", gökten düşen bir tesadüf değil; insanın iç dünyasının bir yansımasıdır.
Dede der ki: "Gönlün doğruysa nasibin de doğru gelir. Eğri gönle doğru nasip uğramaz."
Bu söz, bugünün insanına sert bir tokat gibidir. Çünkü biz dışarıdaki dünyayı düzeltmeye uğraşırken içimizdeki kırıkları görmezden geliyoruz.
Oysa Hacı Bektaş Veli öğüt vermiştir: "Kendini bilen, Rabbini bilir."
Bu bilgiyle yürüyen insan, bilir ki dışarıda aradığı çoğu şey aslında içinin aynasıdır. Gönül dar ise kısmet de daralır. Gönül genişse, Hak da geniş kapılar açar.
İnsan bazen bir kapının açılması için yıllar bekler.........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel