Ben vermekle emrolundum
Resûlullah'tan bir şey istendiği zaman asla "yok" demezdi. Peygamber şairi Hassân bin Sâbit bir şiirinde: "Teşehhüdü hâriç asla "Hayır" dememiştir. Şayet teşehhüd olmasaydı ondan hiç "Hayır" kelimesi işitilmezdi
Hz. Peygamber Efendimiz'den bir şey istendiğinde, şayet yanında yoksa, borçlanır ve ihtiyaç sâhibini memnun ederek gönderirdi. Bir gün böyle biri Peygamberimiz'e gelerek bir şeyler istedi. Allah Resûlü; "Yanımda sana vereceğim bir şey yok, git benim namıma satın al, mal geldiğinde öderim" dedi. Efendimiz'in sıkıntıya girmesine gönlü râzı olmayan sahabeler; " Yâ Resûlallâh! Yanında varsa verirsin, yoksa Allah seni gücünün yetmeyeceği şeyle mükellef kılmamıştır, dediklerinde bu sözden hoşnut olmayan Hz. Peygamber Efendimiz: "Ben vermekle emrolundum" buyuracaklardır.
Hz. Peygamber, istemekten çekinen, ancak fakirliği hâlinden belli olan kimseleri gördüğünde, borçlanma pahasına, elinden gelen yardımı yapardı. Hz. Bilal Habeşi şöyle anlatır:
"Huzuruna gelen bir Müslüman fakir ve ihtiyaç sâhibi ise bana emir verir, ben de gider borç alır ve o kimseye yiyecek giyecek bir şeyler alırdım. Hz. Peygamberin cömertliğini bilen zengin bir putperest bir gün bana:
"Eğer borç para ihtiyacınız olursa, sağa sola gitme hepsini ben karşılayayım." dedi. Biz de onun sözüne ve iyi niyetine güvenerek öyle yapmaya başladık. Borcumuz bir hayli kabarmıştı. Ve zengin putperest gerçek niyetini ortaya koydu. Çarşıda rastladığı bir sırada bana:
"Ey zenci!" diye bağırdı. "Ne var?" dedim. "Aybaşına kaç gün kaldı biliyor musun?" dedi.........
© Yeni Mesaj
