BU DÜNYADA MELEKLERLE DOST OLMAK MÜ..
Şu mübarek, şu bereketli Ramazan günlerinde bedenimiz (midemiz) ile birlikte gönlümüzü ve aklımızı da eğitmeye, doyurmaya çalışsak daha güzel olmaz mı? Malumunuz üzere insan denilen seçilmiş (halife) varlığı tanımak ilmin önemli gayelerinden biridir. Öyle ki son elçi (sav) buyurmuş¸ “Kendini bilen rabbini bilir.” Buradaki bilmekten maksat, insanın pek karmaşık, çok çapraşık maddi vücudunun yanında ruh, can, nefs, akıl, gönül gibi manevi yanlarını da öğrenmesi. ‘Rabbini bilirden’ kasıt ise Allah’ın zatı değil O’nun (cc) eserlerini, yarattığı her şeyi bilip tanımaya çalışmaktır. Bunu yapabilen insan görür ki bu koskoca alem/evren akıl almaz büyüklükteki milyarlarca yıldızın oluşturduğu milyarlarca galaksiden ve başlangıcını bilemediğimiz ezel ve sonunu havsalamızın almadığı ebetten ibarettir. Bunları azıcık araştıran insan görür ki sonsuz bir güce, sonsuz bir kudrete sahip bir varlık/Allah olmasa bunların var olması mümkün değil.
Varlık düşüncesini bu temel üzerine oturtan herkes en başta İmanın altı esasını tam ve eksiksiz öğrenip inanmak zorunda. Bunu yapan, bunu başaran, buna inanan insan mümin sıfatını kazanıyor. Mümin, eşyaya, varlığa, zamana, mekâna, insana, ölüme ve hayata; dünyaya ve ahirete iman gözlüğü ile bakan........
© Yeni Meram
