Yerel medya ve dijitalleşme ve gazeteciler
Medya demoktratik toplumların olmazsa olmaz kurumlarından biri olarak yasama , yürütme ve yardı erkinin yanında dördüncü kuvvet olarak görev yapagelmiştir. Medya’nın dördüncü kuvvet olarak toplumsal hayatta işlev görmesi, anayasal dayanıklılığı da beraberinde getirmektedir. Bu noktada ifade ve basın özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26. Ve 28. Maddelerinde güvence altına alınmıştır. Basın Hürriyeti kanunlarının yanı sıra 1982 Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğu ve bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağını düzenlemiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10 .maddesi ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. Maddesi basın ve ifade özgürlüğüne dayanaklık yapması bakımından Uluslararası Hukuk alanında önemli belgelerin başında gelmektedir. Basında çok seslilik ortamının tesis edilmesi ana akım medyada kendine yer bulamayan kesimlerin hak ve taleplerinin kamuoyu ile paylaşılması ve kamusal alanda görünür olması açısından yeni medya ve internet yayıncılığı bu yüzyılın en önemli buluşları arasında yer almaktadır. Ancak bu........
© Yeni Meram
