Donald Trump'ın yeniden başkanlık görevi devralmasının ardından gündeme gelen, özellikle dış politika ve egemenlik konularındaki iddialarıyla büyük tepki topladı. Trump’ın Panama Kanalı ve Grönland'a yönelik ifadeleri, bu bölgelerin stratejik ve ekonomik önemine vurgu yaparak, ABD'nin küresel güvenliği ve ekonomik çıkarları için gerekli olduklarını belirtmesi, uluslararası alanda büyük bir kaygıya yol açtı. Ayrıca, Kanada'ya yönelik ekonomik baskılarla ilgili söylemleri, ülkenin egemenliğine yönelik bir tehdit olarak algılandı.
Trump’ın açıklamalarına Panama, Grönland, Danimarka ve Kanada'dan gelen tepkiler, egemenlik haklarının ve bağımsızlıklarının ihlali olarak değerlendirilirken ve bu tür açıklamaların uluslararası ilişkilerde gerilime yol açabileceği yönünde uluslararası toplumdan sesler yükselmeye başladı. ABD başkanlık koltuğuna oturmadan yine dünyanın gündemine oturan Trump’un açoklamaları bir kesim tarafından gerçekleştirilemez uçarı hedefler olarak görülse de olay daha derin. Trump’ın, bu bölgelerde askeri operasyon düzenleme ihtimalini göz ardı etmemesi, özellikle bölgedeki yerel halklar ve uluslararası toplumda tedirginlik yaratmış, durumda. TÜm dünyada açıklamalar yankı bulurken, bu tür iddialar ve açıklamalar, diplomatik ilişkilerde zorluklara yol açabileceği gibi, ABD'nin dış politikasında da önemli değişikliklere yol açabilecek bir dönemin habercisi olabileceğini ifade etmek yanlış olmaz sanırım.Peki Trump’un Gröland çıkışının ardında ne var? Diyerek büyük resme baktığımızda ise Kuzey Kutup........

© Yeni Meram