TİMOKRASİ ve OLİGARŞİ
Günümüzde halkın kendi kendini yönetmesi anlamına gelen demokrasi tarihi açıdan eski Yunan’la ilişkilendirilir. Eski Yunanda kentteki yurttaşlarının siyasi haklarından yararlananlar arasında birçok sınıf vardı. Bunlar; mülklerinde kölelerin çalışması sayesinde agoraya tam olarak katılma özgürlüğüne ve boş zamanına sahip olan tam yurttaşlar, toprak sahibi olmalarına rağmen kendileri çalışmak zorunda kalan orta sınıf çiftçiler ve kendilerini gündelikçi olarak kiralamak zorunda kalan ancak yurttaşlık haklarını koruyan topraksızlar. M.Ö. 400 yılı civarında Atina vatandaşlarının yaklaşık dörtte biri hiç toprağa sahip değildi. Bu nedenle, demokrasinin bu ilk biçiminin açıkça (eşitsiz dağıtılmış) mülkiyetle bağlantılı olması dikkat çekicidir. Mülkiyet sınıflarıyla ilgili bu siyasi anayasaya timokrasi adı verilmiştir.
Platon şehir devleti yönetiminde iki ana biçim üzerinde durmuş birisi monarşi olan tiranlık ve krallık ile diğeri gücün kitlenin elinde olduğu demokrasidir. Bu yönetim yasalara uygun olabilir veya uygun olmayabilir. Timokrasi veya timarşide şan ve şeref önde tutular, askerler yönetime hakimdir. Platona göre bir toplum düzeninde her türlü değişiklik baştan başlar. Öyle ya, balık baştan kokar. Yöneticiler arasına ayrılık girerse toplum kolay parçalanır. Yöneticiler arasında tam bir birlik olursa ne kadar azınlıkta........
© Yeni Meram
