menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin değişim zamanı mı?

9 1
04.04.2025

Erdoğan artık bir yol ayrımında.

Bir yanda, muhalefeti bastırmak için şiddet kullanımını giderek artan ölçüde kullanmak, diğer yanda ise muhalefetle diyalog kurarak, normal bir değişim sürecinin önünü açmak.

Kamuoyu yoklamalarına göre, yapılması halinde cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması oldukça mümkün görünen Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı görevinden alınarak tutuklanması, Erdoğan’ın henüz ‘seçimle gitmeye’ hazır olmadığını gösteriyor. Erdoğan’ın bu duruşu çok yeni değil. Yeni olan, adil ve serbest bir seçimde kaybedeceğini dair ortaya çıkan güçlü belirtilerdir.

İmamoğlu’nun tutukluluğunun devam etmesini veya adaylığının diploma iptali veya başka herhangi bir yöntemle engellenmesini öngören bir strateji, Erdoğan’ı geri döndürülemez bir sürece sürükleyebilir. Belki de ileride istese bile, artık çok geç olabilir.

İktidarın, gösterileri şiddet kullanarak marjinalleştirmeye çalışmasına, halen hükümet kontrolü dışında kalmayı başaran basının tümden susturulmasına, özgürlüklerin keyfi bir şekilde askıya alınmasına ve CHP’nin oyun dışına itilmesine dönük ilk adımlarına, önce piyasa olumsuz bir tepkiyle karşılık vermişti. Benzer gelişmelerin, piyasanın daha sert ve yıkıcı yıkıcı tepkiler vermesine yol açması kaçınılmaz gibi görünmektedir. Halkın büyük oranda gönüllü yığınsal tepkisi ise, Türkiye’de her şeye rağmen değişimin mümkün olabileceğini gösteriyor.

CHP’nin çok bilinçli olduğu açık olan ‘barışçıl gösteri’ ısrarı Erdoğan’ı ikinci seçeneğe, yani adil ve rekabetçi bir seçimi kabullenmeye zorluyor. Eğer bu........

© Yeni Düzen