Çocuklarla cinsellik konuşmak
‘Çocuk bunlar, ne bilsin?’, ‘çok erken, duymasın öğrenmesin’, ‘bunlar ayıp şeyler, sonra kötü yola sapar’. Bu cümleler size tanıdık geldi mi? Eğer bir çocuksanız size söylendi, eğer bir yetişkinseniz siz söylediniz. Cinsellik, çocukluk ve aile üçgeni hala dikenli tellerle örtülü. Artık bu telleri kesmenin zamanı geldi. Çünkü çocuklarla cinselliği konuşmamak, onları korumak değil tam tersine, savunmasız bırakmak demektir.
Cinsellik eşittir cinsel ilişki değildir! Cinsellik kelimesi duyulduğunda akla hemen cinsel ilişki geliyor. Ancak bilimsel tanımı çok daha geniştir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre cinsellik; beden, kimlik, duygular, değerler, ilişkiler ve haz gibi birçok unsuru kapsayan yaşam boyu süren bir öğrenme sürecidir. Bu sürece henüz doğmadan önce gireriz.
Peki çocuk ne zaman ‘hazır’ olur? Cevap çok basit doğduğu andan itibaren. Ama bu, yeni doğan bir bebeğe cinsel ilişki anlatılmalı demek değildir tabii ki. Burada önemli olan yaşa uygun, basitten karmaşığa doğru giden bir bilgi akışı sağlamaktır. 2 yaşındaki çocuk bedeninin özel bölgelerinin adını öğrenmeli, 4 yaşındaki mahremiyetin ne olduğunu bilmeli, 6 yaşındaki çocuk ise iyi dokunuş – kötü dokunuş farkını anlayabilmelidir. Çünkü her yaşın bilgi ihtiyacı farklıdır. Bunu bir ‘aşı takvimi’ gibi düşünebiliriz. Doğru zamanda, doğru dozda, doğru bilgi verilmediğinde çocuk ya kendi yollarını bulur (ve genellikle yanlış kaynaklardan) ya da hiç öğrenemez. Bu da çocukları istismar, saldırı, beden kaygısı gibi pek çok riske açık hale getirir. ‘Cinsellikten bahsedersem merak edip yapar!’ bu, çok yaygın ama tamamen yanlış bir inanıştır. Araştırmalar gösteriyor ki, çocuklukta ve ergenlikte doğru bilgiye sahip olan bireyler riskli cinsel ilişkiden........
© Yeni Düzen
