Yunan Tragedyalarından Günümüze Dair Dersler
Evripidis’in Troyalı Kadınlar adlı eseri Atina demokrasisine yöneltilen keskin bir eleştiri olduğu kadar, Troyalıların maruz kaldığı ağır ve haksız mağduriyete empatiyle bakan, yani, “başkalarının acısına bakan” önemli bir eserdir.
Evripidis bu eserini, Atina’nın Melos halkını yok ettiği, kadın ve çocukları kılıçtan geçirdiği, adadaki herşeyi yağmaladığı tarihten bir yıl sonra sahneledi.
Atina demokrasisin emperyal bir güç olmaya yöneldiği bir dönemdir bu.
Şidddete başvurarak başkalarını tahakküm atına alan Atina, benzer bir kıyımı Troya halkına da uyguladı.
Savaşın nedeni görünüşte Troyalı yakışıklı genç Baris’in Atinalı komutan Agamemnon’un karısı Eleni ile birlikte Troya’ya kaçmalarıdır.
Bu aşk, hikayesi korkunç bir savaşla bitti. Atinalılılar Troya’yı yakıp yıktılar, kutsal mabedleri yerle bir ettiler, herkesi kılıçtan geçirdiler ve Troya’yı yağmalayıp kadınları kendilerine köle olarak aldılar.
Bu tür tragedyalar günümüzün koşulları açısından da geçerliliğini koruyorlar.
Çünkü bu eserlerin ana konusu Hybris’tir. Hybris, (kibir) Eski Yunan’da ölçüyü kaçırmak, ifrata kaçmak, sınır tanımamazlık olarak tanımlanır ve trajedilere yol açan kötülüklerin kaynağı olarak gösterilir.
Devrim Sezer’in isabetli tanımlamasıyla, “kibir, küstahça büyüklenme, aşırılık ve ihlal anlamına geliyor. Kişinin ve hatta bazen koskoca bir toplumun,........
© Yeni Düzen
visit website