menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’nin Kıbrıs savaş planları federasyon hedefiyle hazırlandı!

8 1
16.02.2025

Geçen hafta, Türkiye’nin Kıbrıs politikalarını kronolojik olarak ele aldık. Okuyucular fark etmiş olacaklardır ki, Türkiye’nin Kıbrıs politikalarında bütün zamanlar boyunca öne çıkan temel tezi federasyon olmuştur.

Sadece 1974’te ve sonrasında değil, 1960’larda da, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmadan önce de Türkiye adada uygulanacak olası öz-yönetim modellerinin Federal İlkeye dayanmasını savunuyordu. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken de federal unsurların Zürih-Londra anlaşmalarında yer almasını sağlamak için yoğun bir çaba sarf etti.

Hatta, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin adının Federal Cumhuriyet olması için uğraştı.

6 Aralık 1958 tarihinde New York’ta BM binasında bir araya gelen dışişleri bakanları Zorlu ile Averof, Enosis ve Taksimi dışlayarak bağımsızlık temelinde görüşler ileri sürmeye başladıklarında, Zorlu, iktidarın iki toplum arasında paylaştırılmasını istiyordu ve federal bir devletin kurulmasıyla başta güvenlik olmak üzere, bütün sorunların kolayca çözülebileceğini ileri sürüyordu.

Zürih Antlaşması imzalana kadar (Şubat 1959) geçen üç ay içinde yapılan bütün görüşmelerde Zorlu, Federasyon tezini gündeme getiriyordu. Hatta bir adım daha ileri giderek, sadece Kıbrıs’ta değil, gelecekte Türk-Yunan-Federasyonunun kurulabileceğini söylüyordu.

Açıkçası Türk tarafı, federal devlet modelini hem Kıbrıslı Türklerin varlığı, hem de Türkiye’nin güvenlik çıkarları açısından ideal çözüm olarak görüyordu ve böyle bir modele ulaşmak için çeşitli fedakârlıklarda bulunabileceğini belirtiyordu.

Zorlu, son ana kadar Kıbrıs devletinin adının “Federal Kıbrıs Devleti” olması için bastırıyordu, hatta bunun kabul edilmesi durumunda, İttifak Antlaşması çerçevesinde adaya gönderilecek Türk askerlerinin sayınında azaltma olabileceğini söylüyordu.

Yunanistan ile Kıbrıslı Rumlar bu öneriye şiddetle karşı çıkıyorlardı ama sonunda federal öğeler barındıran Zürih-Londra anlaşmaları temelinde bir devlet kurulmasında karar kılındı.

1964 ve 1967 krizlerinde de Türkiye Kıbrıs Sorununun coğrafi federasyon temelinde çözülmesini savunuyordu. Makarios ile Yunanistan ise buna yanaşmıyordu.

Artık iyice belli olmuştu ki, güç dengeleri değişmeden, başka türlü söylersek, Türkiye adaya asker çıkarmadan, coğrafi esasa dayalı çözüm kabul görmeyecekti.

Türkiye, Kıbrıs’ta askeri bir harekat için esaslı olarak hazırlık yapmaya 1967 Köfünye (Geçitkale) krizinden sonra başladı ve olası bir Kıbrıs savaşında hedefini coğrafi federasyon olarak belirledi.

Yunan Cuntasının 1974 Temmuz’unda Makarios’a karşı darbe yapması, Türkiye’ye istediği fırsatı verdi ve önceden hazırlanmış........

© Yeni Düzen