Totalitarizm ve Masayı Reddetmek!
---------------
Totaliter rejimlerde insanların birbirleriyle bağları kopar ve herkes “suçluluk salgınına” yakalanır. Örneğin, haksız yere olsa bile suçlu ilan edilen birine herkes karşı çıkar. Onun yüzünden ceza almamak, sürgüne gönderilmemek için, suçlu ilan edilen kişinin en dehşetengiz düşmanı kesilirler.
Durum böyle olunca, hiç kimse korku rejiminin dışına çıkamaz.
Totaliter rejimler insanları insanlığından uzaklaştırır, çünkü insan olmak ancak bireyin farklılığının görülmesi ve kabul edilmesiyle mümkündür.
---------------------
Hannah Arendt, totalitarizm üzerine yaptığı önemli çalışmalarda, totaliter rejimler öyle cani sürüleri yarattılar ki, işledikleri suçları ne affedebilirsiniz, ne de cezalandırabilirsiniz diyor.
Bu suçlar mutlak kötülüğü temsil eder. Ne öfke intikam alabilir, ne sevgi onları tahammül edilebilir kılar, ne de dostluk affedebilir…
O kadar anlam dışıdırlar ki, bu suçlar karşısında ne intikam, ne de sevgi işe yarar.
Bu kötülüğe maruz kalanlar, tam da bu yüzden yaşadıklarını tam olarak anlatamazlar.
Bu radikal kötülük ortamında ölüm bile anlamını kaybetmiştir, çünkü yaşam ölüm gelmeden önce bitmiştir zaten...
Hannah Arendt, totaliter rejimlerin yıkılmasıyla bu tür suçların ve mutlak kötülüğün son bulduğunu düşünmemizin yanlış olacağını ileri sürer ve bir kez yaşanmışsa, insanlığın bu tür durumlarla yeniden baş başa kalabileceğini söyler.
Yahudi asıllı bir Alman,........
© Yeni Düzen
visit website