Luricina ile Kiracıköy Birlikte Ele Alınmalı!
Luricina, Kıbrıslı Türklere ait olan izole bir köydür. 1974’ten beri neredeyse “Tampon Bölge” muamelesi görüyor. Herhalde, adayı bölen ayırım çizgisi çizilirken yanlışlıkla kuzeyde kalmıştır... Kuzeye tesadüfen düşmüş olabilir ama kuzeyin pek çok yerinden daha Kıbrıslı Türk’tür. Nüfusu ve mülkiyet yapısıyla öyledir. Toprağı ganimet değil, Türk koçanıdır.
Böyle olduğu halde, Luricina, 1974 Savaşının en trajik kurbanlarından biridir.
Savaş bittiği zaman Türk askerleri köyün yakınına ulaşmamışlar, orada konuşlanmışlardı. Köyün dört bir tarafı Kıbrıslı Rumlarla çevirili kalmıştı. Sonunda, Mücahitlerin yaptığı bir operasyonla Luricina’dan kuzeye yol bağlanabilmişti.
Kuzeye yol bağlanmıştı bağlanmasına ama adanın güneyiyle bütün bağları kesilmişti.
Kuzeyde Türk askerleri, güneyde de Kıbrıslı Rumlar, Luricina köylülerini adeta bir getto yaşamına mahkum ettiler.
Luricina köylüleri uzun bir süreden beri köye hayat öpücüğü gerektiğini söyleyip duruyorlar.
Köy, doğal coğrafyasının emrettiği gibi, komşu Kıbrıs Rum köyleri ile karşılıklı etkileşim içinde yaşarsa, gelişebilir. Örneğin beş dakikalık yürüme mesafesinde bulunan Limya köylüleri, ünlü Luricina Panayırına gitmek için arabalarıyla bir buçuk saatlik yol kat etmek zorunda kalıyorlar.
Dali, Bodamya ve Kiracıköy, Luricina’nın yanı başında bulunan köylerdir. Oralara açılacak geçit noktaları hem Luricinalıları, hem de........
© Yeni Düzen
