menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tatar Hristodulidis’le Görüşmeyerek Tam da Onun İstediğini Yaptı...

3 4
31.05.2025

Kıbrıs sorunu çözümüne uzanan ama akamete uğrayan iki süreci anımsayalım…

Birincisi Annan Planı ve referandumu süreci… Bugünkü Cumhurbaşkanı (CB) Tatar’ın 2-Devletli Çözüm Tezi’nin orijinali olan ‘Taksim’ vizyonunun fikir babası olan Kıbrıslı Türk lider Denktaş BM’nin federal çözüm kararını “Görüşeyim ama olmasın” stratejisi ile görüşüyordu. Dolayısıyla, aslında BM Ölçütlerinde çözüme karşı olan Kıbrıslı Rum lider Papadopulos’a BM Ölçütlerinde çözümü ister rolünü kesmesine zemin yaratıyordu. Ocak 2004’te CTP hükümet kurunca ve Talat da Başbakan olunca, görüşme sürecinin inisiyatifi Talat’a geçti. Papadopulos da karşısında BM Ölçütlerinde çözüm isteyen bir Kıbrıs Türk görüşmeci bulunca BM’nin çatısında federal çözümü görüşmek zorunda kaldı; isteksizdi ama sonunda BM Genel Sekreteri (BMGS) Annan’ın dokümanı olan BM Ölçütlerinde Çözüm önerisinin referandumla iki halkın onayına sunulmasını kabul etmek zorunda kaldı. Ve fakat TV’de Kıbrıs Rum halkına yaptığı konuşmada, göz yaşları dökerek “Lider olarak bir devlet aldım, bir devletçik teslim edemem” dedi ve halkından referandumda “Hayır” oyu kullanmalarını istedi; başardı. Annan Planı da Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğunun “Evet” demesine rağmen Rumlar tarafından reddedilmesi ile Kıbrıs sorunu tarihinin arşivine girdi… BM Genel Sekreteri Annan ise konu ile ilgili raporunda bu sonuç üzerine Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoların anlamını yitirdiğini ve isteyen üye ülkelerin Kıbrıs Türk tarafı ile ikili ilişkilere girebileceğini yazdı. Rapor onaylanmadı; raftan da atılmadı ama…

İkincisi Crans-Montana Konferansı’na giden süreç… Annan Planı referandumundan sonra Talat-Papadopulos görüşmeleri herhangi bir sonuç vermedi. Papadopulos Denktaş’ın “Yapayım da olmasın” tarzındaki stratejisini devralmıştı; kısa süre sonra da seçimi kaybetti. Yerine AKEL’den Hristofiyas seçildi; Talat-Hristofiyas Kıbrıs sorununu çözecek beklentisi zirve yaptı. Hristofiyas hükümetin başı idi ama iktidar Papadopulıos’un partisi DİKO’nun egemenliğin de idi… Dolayısıyla, çözüm süreci yol alamadı; Talat da KKTC CB seçimini kaybetti… Yerine seçilen Eroğlu da Denktaş’ın stratejisini sürdürerek kısa bir süre Hristofiyas ile, ardından da Kıbrıs Rum liderliğine seçilen Anastasiadis ile BM Ölçütlerinde çözümü görüşür gibi yaptı; onlara BM Ölçütleri şampiyonu rollerini sıkıntısız sürdürme olanağı........

© Yeni Düzen