menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs Sorunu çözüm sürecinin önemli etmeni Türkiye…

5 1
26.07.2025

Cumhurbaşkanlığı (CB) döneminde Tatar Kıbrıs sorunu çözüm sürecini donuğa soktu, çözümle ilgili taraflar arası resmi bir görüşme yapmadı. Denilebilir ki onun 2-Dervletli Çözüm Tezi nedeniyle öyle oldu.

Denktaş’ın vizyonu ve mirasıdır bu tez; ona rağmen Denktaş resmi süreçlerin aktif katılımcı üyesi ve başrol oyuncusu oldu… Örneğin, Denktaş’ın Konfederasyon önerisi iki ayrı bağımsız devletin ortaklaşması idi; hatta KKTC bir günlüğüne olsun tanınsın ve hemen sonrasında Konfederal Kıbrıs Cumhuriyeti kurulsun şeklinde önerileri, talepleri vardı… Gene de BM davetli resmi görüşme masasında Kıbrıs Türk tarafı yerini hep aldı.

2-Devletli Çözüm Tezi siyasi piyasaya neden sürüldü?! Crans-Montana Konferansı yıkımından sonra Kıbrıs sorununa çözüm için BM’nin kullandığı iki inisiyatife de destek veren, katılımcı ve etkili katkı koyucu taraf olan Türkiye, uluslararası siyaset bağlamında iki kez Kıbrıslı Rumlara yenilmişti… BM de yenilmişti ama o onun derdi… Türkiye bir üçüncü yenilgiyi kabul edemez. Dolayısıyla hem Kıbrıs Rum tarafına siyasi bedel ödetmek için, hem de Türkiye’nin çıkarlarını kapsayan vizyonlarını hayata geçirmeye dair ihtiyacı olan zamanı ve siyasi şantaj malzemesini kazanmak için Kıbrıs sorununu donuğa sokmak gerekiyordu. Bunun için de en kullanışlı ve haklı gösterilebilecek proje olarak “Mademki Kıbrıs Rum tarafı BM Ölçütlerinde çözümü iki kez ret ve inkâr etti, BM’nin bu tezi tüketilmiştir, yerine Türk tarafı olarak 2-Devletli Çözüm Tezini öneriyoruz” gerekçelendirilmesiyle uluslararası topluma ve siyasete sunuldu.

Bu tezi sahiplenmek ve savunmak da doğal olarak CB Tatar’ın ödevi oldu… Türkiye memnun mesut, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarında iddia ettiği hakları için siyasi, hukuki ve askeri girişimlere başladı… Elindeki güç de Kıbrıslı Türklerin hakları idi… Eğer Kıbrıs Cumhuriyeti var ise, Kıbrıslı Türkler iki kurucu ortaktan biridir, “Özden gelen hakları” vardır… Bu haklar Kıbrıslı Rumların işgalinde ise, bu işgalin doğal sonucu olarak oluşturulmuş KKTC vardır. Her iki statü de Kıbrıslı Türklere Doğu Akdeniz doğal gaz kaynaklarından pay vermektedir ve Kıbrıslı Türkler bu hakkın pratikte kullanılması, işletilmesi için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) lisans vermiştir.

Türkiye’nin AB ile ilişkilerini de canlandırması gerekiyor. Tam üyelik sürecini canlandırarak başlatmak çok iddialı bir proje olacağı için Türkiye-AB Gümrük Birliği Antlaşmasının kapsamını genişletmek ve TC yurttaşlarına vize........

© Yeni Düzen