menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hristodulidis’in Tatar ile Görüşmesinde Yaptığı Önerilere Dair…

10 1
25.01.2025

Tatar ve Hristodulidis 15 Ekim 2024’te New York’ta BM Genel-Sekreteri’nin (BMGS) başkanlığında bir araya geldi; Kıbrıs sorunu çözüm süreci konusunda durum değerlendirmesi ve ilerleme zemini görüşmesi yaptı.

Bu görüşmede alınan bir karar da iki halkın yakınlaşması ve hayatlarının kolaylaştırılması için çaba harcanması, somut adımlar atılması kapsamında yeni geçiş kapılarının açılabilmesine yönelik Tatar ve Hristodulidis’in istişarelerde bulunması, çalışması ve bu amaçla sık sık bir araya gelmesi idi. Bu hafta başı Tatar ve Hristodulidis BM’nin Kıbrıs Özel Temsilcisinin ara bölgedeki ikametgahında bu gündem ile toplantı yaptı.
Hristodulidis toplantıda sekiz maddelik bir öneriler paketi sunmuş; önerilerinin dördü toplantı gündemi olan geçiş kapılarının açılması konusunda, geri kalan dördü de daha başka konularda… Bir de “Yap hep, ya hiç” demiş önerilerinin kabulü konusunda… Hristodulidis’in bu tavır ve yaklaşımını iki nedene bağlamak olası. Birincisi, zaten pek istekli olmadığı yeni kapılar açılması konusunda Tatar’ın Haspolat’tan geçiş kapısı açılması önerisine karşılık Kıbrıs Türk tarafının askeri hassasiyetleri olduğunu bildiği iki kapının açılması önerisinde bulundu; yani, “Yapayım da olmasın” tavrı… İkincisi de BMGS’nin çağrısı ile Mart ayında yapılacak olan 5 1 Toplantısının olumlu başlayıp ilerlemesine çomak sokmak… Esas ilginç olanı da budur.

Neden mi ilginç?! Crans-Montana Konferansı’nı çökerten başrol oyuncusu Hristodulis’ti; Kıbrıslı Türklerin birleşik bir Kıbrıs’ta eşit siyasi katılıma ve yetkiye sahip olmasına karşıdır ve bunun red ve inkârı ile Kıbrıs sorununa çözüm arayışı içindedir. BM Güvenlik Konseyi kararına karşı olan bu tutumu pek de sürdürülemezdir, kendisi de biliyor; sürdürmeye kalkışırsa, uzlaşmaz taraf olacak ve Kıbrıs Türk tarafının 2-Devletli Çözüm Tezine zemin yaratacak. Halbuki Kıbrıs Türk tarafının tezi kendisine BM Ölçütlerinde çözümü savunmak, hahişkar bir tavırla bu zeminde görüşmelerin başlamasını sürekli istemek, BMGS’ne de çözüm sürecini yönetecek olan özel temsilcisini bir an önce ataması konusunda baskı yapmak fırsatını ve şansını veriyordu. New York’ta Ekim buluşmasından sonra Tatar “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden masaya oturmam”........

© Yeni Düzen