menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Piyasalarda, döviz kurlarında Tsunami ve KKTC!

6 1
19.03.2025

Yazının tablosunu 18 Mart 2025 tarihinde hazırlamış, metin kısmını ise bugüne yani 19 Mart 2025 tarihine bırakmıştım. KKTC olarak kullandığımız para birimi TL Türkiye'deki siyasi gelişmeler ışığında yabancı para birimlerine göre çok ciddi değer kayıpları yaşıyor. Bir ara özellikle USD ve STG para birimlerine karşı 'nun üzerinde değer kaybına uğradı. Muhtemelen gün içerisinde değer kaybı azalacaktır. Ancak bir değer kaybı kaçınılmaz olacaktır.

Peki KKTC olarak biz bu olayın neresindeyiz? Ekim 2024 sonu itibariyle YÜCE MECLİSE! sevk edilen 2025 bütçesi bugünkü kurlar sonrasında hangi seviyeye geriledi? 2025 Yılı için öngörülen ENFLASYON ne olacak? Yoksa enflasyona yönelik vardır bir planınız değil mi!!! Muhtemelen Sn. Başbakanın bayrama yönelik  indirim müjdesine! rağmen bugün ve bu akşam tüm marketlerde etiketler indirim değil BİNDİRİM olarak değişiyordur. Keza aynı şekilde ithalatçılar ve toptancılarda aynı şekilde fiyat listelerini yukarıya doğru yani BİNDİRİM olarak revize ediyorlardır hatta önden yüklemeli olarak adamlar haklı sermayesini korumak zorunda tabii tenzih ederim bazılar her zaman ki tabiri caizse yine ipin ucunu kaçırıp çok BİNDİRECEKTİR!

KKTC olarak TL'nin yabancı para birimlerine karşı oynaklığının ki bu oynaklık sürekli olarak değer kaybı şeklinde olmaktadır ve ne yazık ki olmaya da devam edecektir. Düşünün uluslararası borsalarda elektrik üretiminde kullandığımız FUEL-OIL fiyatı düşüyor ('dan fazla) ama elektrik KWS ücretleri Ocak 2024 fiyatlarına göre I,44 artıyor.

Tabii ki KWS maliyetinde tek unsur yakıt değildir. Ancak 1 KWS elektriğin maliyet bileşenleri içinde yakıtın payı u-80 civarında ise bu konu ciddi bir şekilde ele alınmalıdır. Çünkü elektrik her türlü mal/hizmetin fiyatının belirlenmesinde direkt veya dolaylı olarak çarpan etkisiyle fiyat artışlarına neden olmaktadır.

TL'nin değer kaybı ülkedeki her türlü mal/hizmetin fiyatında yukarı doğru bir geçişkenlik yaratmaktadır. Çoğu zamanda fiyatlandırmalar kur artışlarının da çok üzerinde olmaktadır. Çünkü reel sektör, esnaf olası kur artışlarını dünden bugüne yaşananlarda olduğu gibi öngöremeyeceği için önden yüklemeli fiyatlandırmalar yapmaktadır.

Bunun nihai sonucu ise ENFLASYON olması gerektiğinden daha yüksek oranda artmaktadır. Son noktada ise başta kamu maliyesi olmak üzere doğal olarak ülkedeki tüm ücretlerin artmasına (EŞELMOBİL-ASGARİ ÜCRET) neden olmakta ve ülkenin pahalı olmasına yani rekabet edebilirliğini kaybetmesine neden olmaktadır.

Gelelim yazımızın esas konusuna aylardır yıllardır ama özellikle son 4 yılda bu ülkenin TL kullanımından dolayı çok ciddi bedeller ödediği bu bedelin tabiri caizse hedef gözetmeksizin reel sektörü hane halkını, ücretlileri ama özellikle Asgari ücretli ve düşük ücretlileri vurduğunu çeşitli vesilelerle sadece ben değil birçok akademisyen ve ekonomist vurgulamıştı. Ama ne hikmetse ülkeyi yönetenlerin umurlarında bile olmadı.

Reel sektör ilk başlarda kur artışlarını satmış oldukları mal/hizmetlerine yansıtarak hatta önden yüklemeli yansıtarak kendince önlemini aldı/almaya........

© Yeni Düzen