Adamızda konuk olarak bulunan Türkiye’nin lig takımlarından Adana İdman Yurdu ilk karşılaşmasını Yenicami (YAK) kulübümüzle gerçekleştirmişti. 1-1 sonuçlanan maçın sert fakat sert olduğu kadar dosthane bir hava içinde geçtiği belirtilmketyedi basındaki haberde.

Çetinkaya kulübümüzün davetlisi olarak adaya gelen Adana İdman Yurdu, ikinci maçını ise Yenicami maçından bir gün sonra yine Lefkoşa’da gerçekleştirmişti. Bu konudaki yazımızı Bozkurt gazetesinde 27 ve 28 Mart 1960 tarihlerinde karşılaşmalarla ilgili çıkan haberlerle noktalıyoruz.

“Bozkurt gazetesi, 27 Mart 1960, syf: 4

Sert ve Kardeşçe Oynanan Dünkü Maçta Adana İdman Yurdu ilk Maçında Y.A.K. ile 1-1 Berabere Kaldı

Golleri İlk Devrede Selâmi ve Penaltiden Tansu Kaydetti

(Spor Sekreterimiz Tekin Yüksel yazıyor)

Çetinkaya’nın dâvetlisi olarak geçen Perşembe günü adamıza gelen Adana İdman Yurdu futbolcuları, ilk maçlarını dün Kıbrıs lig ikincisi Yeni Cami ile yaptılar ve 1-1 berabere kaldılar.

Dünkü maçta, başta Cumhur Reisi muavinimiz sayın Dr. Küçük olmak üzere Türk Bakanlar ve birçok davetliler hazır bulunmuşlardır.

Maçtan evvel sahaya inen Dr Küçük, futbolculara ayrı ayrı başarılar dilemiş ve devre arasında, toplantısı olduğundan stadyumdan ayrılmıştır. Maçtan sonra Müdafaa Bakanı Sayın Osman Öreki misafir takım kaptanı Muharrem’e Türk Sigara Fabrikası tarafından hediye edilen kupayı vermiştir.

İdman nYurdu’nda en fazla göze çarpan iyi futbolcu çok şut yememesine rağmen kaleci Atillâ idi. Bilhassa ikinci devrede, havada uçarak kurtardığı ve dakikalarca alkışlandığı golluk pozisyonda idi.

Demirspor’dan takviye alnınan Selâmi ilk devrede 40 metreden ve frikik atışından kaydettiği mükemmel golü ile, klâs futbolcu olduğunu ispat etti. Fakat, sahada çok durgundu ve bu golü kaydetmekten, adeta başka bir şey yapmadı.

Sol iç oynayan Yaşar, çalımlarıyla ve kıvrak hareketleriyle göz doldurdu. Fakat topu fazla ayağında tutması, takımının aleyhine oldy. Sağ bek Çilenti ile sol half Yüksel, nefesli ve çalışkan futbolcular olarak beğenildiler.

Adanalılar umumiyetle güzel akınlar hazırlayabiliyorlar, fakat rakip kalelerinde top kontrolünü kaçırarak birçok defalar topu rakiplerine hediye ediyorlar. Neticeye giden şut atma meziyetleri pek kısır. Müdafaaları, forvete nazaran daha muvaffakiyetli oynadı. Sıkı markajı iyice tatbik ettiler. Rakiplerinin gollük pozisyonlarında, görülmeyen tarafından faulleri de gözönünden kaçırdı. Ve bütün bunlara rağmen Şdman Yurdluların futbolü bizim futbolumuzdan daha........

© Yeni Düzen