menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye Yalnızlaşırken…

8 1
09.05.2025

Bu hafta 4 günlük bir Strasbourg gezisiyle yine Avrupa Birliği-Türkiye- Kıbrıs üçgenine odaklı geçti.

Avrupa’nın tarih kokan ve Avrupa Birliği’nin Brüksel’den sonraki 2. önemli kenti konumundaki şehir, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ev sahipliği yapıyor.

İşte bu gezinin amacı da Avrupa Parlamentosu davetiyle Türkiye ilerleme raporunun görüşüleceği 4 günlük birleşimi izlemekti…

2000’li yılların başından itibaren genç bir gazeteci olarak Avrupa Birliği’nin bütün kurumlarında bulunma, bu kurumların işleyiş şeklini inceleme, süreç içindeki genişleme politikalarını takip etme fırsatı buldum. Kurumun gazetecilere yönelik çalışma imkanları ve bilgiye ulaşma fırsatları konusunda muazzam bir altyapısı olduğuna defalarca şahitlik ettim.

Özellikle Annan Planı’nın gündemde olduğu Kıbrıs’ta çözüm umutlarının en çok yükseldiği zamanlarda, Türkiye’nin yeni iktidarının bu koridorlarda ne kadar büyük bir hayranlıkla takip edildiğine de şahitlik eden biri olarak, bu gezi sanırım yaşadığım en acı deneyimlerden biri oldu.

Bu koridorlarda çok değil sadece birkaç yıl önce bürokratlarıyla, medyasıyla Türkiye toz attırıyordu.

Şimdilerde Türkçe sadece bu koridorların emektar temizlik görevlilerinin kendi aralarında kullandıkları bir dil…

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri çok uzun zamandır, üyelik müzakerelerinin dondurulmasıyla birlikte ağır bir kopuş yaşadı. Her ne kadar ilişki devam etse, müzakereler, imtiyazlı ortaklık ilişkisine dönüştürülme sürecine girse de siyaset ve gelecek hedefleri konusunda bu iki ortak birbirinden fersah fersah ayrı artık.

Türkiye-Avrupa Birliği ticaret hacmi 2024 ticaret verilerine göre 210 milyar Euroyu aşmış, 2020 sonrası Y’luk bir büyüme seviyesine ulaşmış. Türkiye bugün AB’nin en büyük 5.ticaret ortağı.

Türkiye’nin sadece 2023 yılındaki toplam ihracatının A’i Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirilmiş.

Yani Avrupa Birliği de Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı…

Türkiye’nin Mülteciler konusundaki pozisyonu, NATO ilişkileri, savunma ve ticaret alanındaki hacmi tarafları birbirine bağlasa da son ilerleme raporundaki zehir zemberek tespitlerin ötesinde, Avrupa üye devletler gözündeki yeri, Türkiye’yi belki de ilk defa bu kadar yalnızlaştırıyor.

Türkiye İlerleme Raporu Parlamento’da gece 8 sonrasında gündeme geldi. Buradaki uzmanlar, bunun ilk kez yaşandığına işaret ederken, konunun artık haber değeri taşımadığının ve aslında Türkiye ile ilişkileri ya da ülkenin durumunu kimsenin önemsemediğinin açık bir göstergesi olarak yorumluyor.

Tam da aynı şekilde, bir zamanlar Türkiye dünya basınının ilgiyle takip ettiği dahası bütün güçlü örgütleriyle Türkiye’nin haftalarca lobi yaptığı bu raporlar artık haberciler tarafından izlenmiyor.

Son raporu da Kıbrıs’tan giden gazetecilerden başkası izlemedi.

Bir zamanlar, TUSİAD’IN, İKV’nin, Türkiye Ticaret Odası’nın geniş kadrolarla çıkarma yaptığı bu koridorlarda, Türkiye medyasından tek bir kuruluş yoktu.

Raporla ilgili söz alan 40’dan fazla parlamenterden biri dahi, Türkiye ile ilgili tek bir olumlu söz söylemedi. Aksine, Türk Dışişlerinin sert şekilde reddedip eleştirdiği raporun yazarı İspanyol milletvekili Nacho Sanchez Amor’u ve Avrupa Birliği’ni, Türkiye’ye fazla imtiyaz gösterdiği........

© Yeni Düzen