menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tecrit Süreci Çoktan Başladı

13 4
16.05.2025

Mülkiyet sorunu Kıbrıs sorununun en karmaşık konusu… Kıbrıslı Türklerin yumuşak karnı…

Ne var ki, geçmişten bugüne devam eden müzakere süreçlerinde ve özellikle Kıbrıslı Türklerin en azından argüman olarak ciddi bir siyasi avantaj elde ettiği Annan Planı süreçleri sonrasında, son derece önemli bir adım atıldı ve Taşınmaz Mal Komisyonu oluşturuldu.

Komisyon ilk kez Kıbrıslı Türklerin hukuk mekanizmasının uluslararası hukuk nezdinde tanınması anlamına geliyor ve sadece hukuksal değil aynı zamanda siyasi tarafı da ağır olan mülkiyet sorununa bir çare yaratıyordu.

Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin resmi otoriteleri tarafından yapılan bütün baskılara rağmen bu komisyona başvurdular.

Komisyon çareler ürettikçe, baskılar arttı ancak başvurular azalmadı, aksine çoğaldı.

Ta ki, bir gün Türkiye mülkiyet davaları bedelini ödemeyi reddedip, bu sorumluluğu Kıbrıslı Türklerle paylaşmak isteyinceye kadar.

Türkiye tarafı, Kıbrıs’ın Kuzey’inde bir fon oluşturulmasını ve komisyonun aldığı tazminat kararı bedellerinin Kıbrıslı Türklerden yapılacak vergi kesintileriyle oluşturulacak bu fon tarafından karşılanmasını önerdi.

Ne var ki gelmiş geçmiş hükümetler buna çok sıcak bakmadı.

Türkiye ise geri adım atmadı ve karara bağlanan tazminat bedellerinin dahi ödenmesi için kaynak aktarmadı.

7 yılı aşkın bir süredir bu tazminatlar ödenmiyor.

Bugün, Kuzey’deki Rum mallarının tamamı için tazminat ödeyecek olsak, 22 milyar sterlinlik bir kaynağa ihtiyacımız olduğu söyleniyor.

Sadece Maraş’taki malların kullanım kaybından dolayı toplam 3.3 milyar sterlin tazminat talebi var!

EUROSTAT verilerine göre, Kıbrıslı Rumlar’ın Kuzey’de bıraktıkları tüm malları 1 milyon 453 bin dönüm! Buna karşılık Kıbrıslı Türklerin Güney’de bıraktıkları tüm malları 2018 itibariyle 455 bin dönüm. Bu rakam 2012 yılında 591 bin dönüm olarak hesaplanmış.

O günden bugüne bu rakamın daha da eridiği yani bu malların satılmaya devam edildiği tahmin ediliyor.

Ve böyle bir ortamda karar üretemeyen, ürettiği kararların gereklerini yerine getiremeyen Taşınmaz Mal Komisyonu, işlevsizleşmiş durumda.

Üstelik mülkiyet konusu artık 63 ve 74’de “soykırım tehlikesi karşısında” evlerini kaybetmiş Kıbrıslı Türkler’in mecburiyetten yerleştirildikleri ve barınmak zorunda oldukları için kullandıkları mülkler konumundan, kısa yoldan zenginleştikleri çifte ganimet varlıklarına dönmüş durumda.

1974 sonrası ellerindeki Rum mallarını eğreti olarak kullanan Kıbrıslı Türkler, elde ettikleri ganimet gelirlerini meşru bir hak........

© Yeni Düzen