menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstanbul Başsavcılığı’ndan Netanyahu kararının anlamı

13 0
11.11.2025

Türkiye’nin İsrail’e karşı tutumu yıllardır muhalefetin en keskin oklarından biriydi: “Cumhur İttifakı sessiz, yaptırımlar yok, İsrail’e dokunulmazlık tanınıyor.” Gazze’de çocuklar katledilirken, hastaneler bombalanırken, “Nerede devlet?” sorusu sokaklardan Meclis koridorlarına taşınıyordu. Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu soruya öyle bir cevap verdi ki, ithamlar bir balon gibi patladı: Binyamin Netanyahu dahil 37 İsrailli üst düzey yetkili hakkında soykırım suçundan yakalama emri. Bu, diplomatik nota değil, hukuki darbe; laf değil, icraat; fısıltı değil, küresel çapta yankılanan bir tokat.

KÜRESEL SUMUD FİLOSU’NDAN GAZZE’NİN KANLI DOSYASINA

Her şey, Gazze’ye ilaç, mama ve umut taşıyan Küresel Sumud Filosu’na uluslararası sularda düzenlenen korsanvari saldırıyla başladı. Gemilere el kondu, aktivistler zincirlendi, yardım konteynerleri yağmalandı. Savcılık bu olayı sıradan bir “deniz haydutluğu” olarak görmedi; doğrudan Gazze’deki sistematik vahşetin kapısını araladı. Soruşturma dosyası, bir anda savaş suçu arşivine dönüştü: Altı yaşındaki Hind Recep‘in vücuduna saplanan 335 kurşun, El Ehli Baptist........

© Yeni Birlik