Bahçeli’nin çıkışı, Ortadoğu’nun yeni dengeleri ve Türkiye’nin bölgesel rolü
22 Ekim 2024’te MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye getirilerek PKK’ya silah bırakma çağrısı yapması gerektiğini söylemesi, Türkiye siyasetinde adeta bir deprem etkisi yarattı. Devlet Bahçeli’nin bu açıklaması, milliyetçi bir lider için beklenmedik bir hamleydi. Ancak bu adım, Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir devam eden terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açma ihtimalini gündeme getirdi.
Aylar sonra, 27 Şubat 2025’te DEM Parti heyetinin Öcalan’ın çağrı mektubunu okuması ise bu süreci daha da somutlaştırdı. Devlet Bahçeli’nin milliyetçi kimliği düşünüldüğünde, Öcalan’ın meclise getirilmesi ve silah bırakma çağrısı yapması fikri açıdan ilk bakışta çelişkili görünebilir. Ancak bu hamle, Türkiye’nin iç ve dış politikasında bir “realizm” dönemine geçişin işareti olarak da yorumlanabilir. Türkiye, uzun yıllardır terörle mücadele için büyük kaynaklar harcadı. Bu süreç, hem insani hem de ekonomik açıdan ağır bir yük getirdi. Sayın Bahçeli’nin bu adımı, milliyetçi reflekslerin yerini daha pragmatik bir devlet aklına bırakması olarak okunabilir.
PKK’nın silah bırakması, Türkiye’de toplumsal barışın önünü açabilir. Bu, demokratikleşme sürecine ivme kazandırabilir ve güvenlik harcamalarının azalmasıyla birlikte ekonomik kaynakların altyapı, eğitim ve kalkınma projelerine yönlendirilmesine imkan tanır. Türkiye, bu sayede........
© Yeni Birlik
