Sibirya gazının Avrupa yolculuğu biterken: Ukrayna’nın kararı ne anlama geliyor?
31 Aralık gece yarısı çok sembolik bir gelişme gerçekleşti. Ukrayna, Rus doğal gazını Ukrayna toprakları üzerinden Avrupa’ya taşıyan boru hattının sözleşmesini yenilemeyerek Rusya-Ukrayna- Avrupa gaz ticaretini durdurdu. Beklenen bir karardı, zira konuyla ilgili geçişi düzenleyen sözleşmenin sonuna geliniyordu. Kırım’ın ilhakından sonra Avrupa-Rusya ilişkisi- ki bu ilişki sadece siyasi bir ilişki değil bir Pazar ilişkisiydi- köklü olarak değişmeye başlamıştı ve değişim Rusya-Avrupa pazarları arasındaki ilişkiyi dönüştürmüştü aslında. İlişkinin tarafları çeşitli alternatifler yaratmış, bu alternatiflere kaymanın getirdiği mali zararları göğüslemişlerdi. Ukrayna’nın kararı üzerine Rus kaynaklarından yapılan manidar açıklamanın da işaret ettiği gibi zarar tabi ki zarar- ve her zararda olduğu gibi telafi edilmesi gerekiyor- ama Gazprom yaşıyor ve yaşayacak. Ucuz Rus gazı mucizesinin en önemli faydalananı Almanya’da bildiğimiz Almanya. Zorluklar baki ama enerji faturaları yükseldi diye ormanları kesip yakma raddesine gelmediler. Oralarda da en fazla hükümet düşüyor, radikal sağ ve sol partiler yükseliyor filan. Böylece 2014’den itibaren on yıl, 2022’den itibaren iki koca yıl geride bırakıldığından Rus gaz ticaretinin Avrupa’daki tarafları kendilerini siyasi ve iktisadi olarak hazırlamıştı. Yine de karar taktik ve sembolik nedenlerle önemli bir karar.
Sözleşmenin sona ermesi öyle bir zamana denk geldi ki Ukrayna bu kararından elbette bazı taktik faydalar bekliyor. Bilindiği gibi Ukrayna savaşı kısa bir süre sonra üçüncü yılına girecek. Statüko dediğimiz şey, yani tarafların birbirini tam manasıyla yenememesi, her iki aktör için eşit derecede katlanılabilir bir statükoyu temsil etmiyor. Ukrayna savaş amaçlarının -yani tüm topraklarını kurtarmak ve Rusya’yı bir daha bu tür bir saldırganlığa başvurmayacak şekilde yenmek- gerçekleştirilemez olduğunu kabul etme noktasına doğru ilerliyor. Savaş, hala bir yarı-vekalet harbi, bu yüzden de Batı tarafından destekleniyor ve Batı için maliyet üretiyor. Trump’ı Ukrayna savaşı konusunda aksiyon almaya iten de zaten bu durum. Rusya savaş yorgunuyken, Moskova’yı sonu belli olmayan, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinmeyen bir kayıp noktasına zorlamanın getireceği risk ve maliyeti ABD adına Trump almak istemiyor. Basit bir hesapla Rusya’nın ABD için doğrudan bir risk ve tehdit oluşturmadığını da hesaplıyor. Moskova’yı tamamen ötekileştirmenin Kremlin’i asimetrik araçlara başvurmak zorunda bırakacağının farkında ve bunu ABD’nin içinde olmadığı bir oyuna dönüştürmek- yani Rusya’nın sürdüreceği asimetrik mücadelenin seviyesini düşük tutmak derdinde. Rusya’nın Kremlin ve Rus stratejisi özelinde önemli ve değerli, ama ABD için önemsiz kazançlarla bu savaşı bitirmesi Trump için bir mesele değil. Hatta eğer böyle bir sonuç ortaya çıkarsa Ruslar ve Amerikalılar stratejik düzeyde silahlanmanın kontrolünün geleceğini tekrar konuşmaya başlayabilirler ve ABD bu kartı Çin’i silahsızlanma konusunda açıklık, kontrol ve denetleme rejimlerine bağlı olmaya davet etmek/zorlamak için kullanabilir. Rusya’nın dronlarının Kuzey Denizinde ne........
© Yeni Birlik
