Münih Konferansı: ABD Avrupalılığa ve Avrupa’ya saldırdı
Münih Güvenlik Konferansından Avrupa’ya bir soğuk hava dalgası yayıldı. Konferans raporunda Avrupa’nın hali pür mealini anlatan bölümün başlığı olarak da bu soğuk havayı yansıtırcasına Avrupa’nın Kutup Fırtınasına göğüs gerdiği ima edilmiş. Fırtınanın gözü olarak da Ukrayna Savaşının Avrupa’nın dayandığı kolektif güvenlik mimarisini yerle bir etmesi zikredilmiş. Rapordan kollektif güvenlik mimarisinden ne anlamamız gerektiğini net bir şekilde anlayamıyoruz.
Tabi kimse NATO öldü filan demek istememiş, ama Trans-Atlantik ilişkilerde yaşanan hayal kırıklığı ve Ukrayna Savaşına kadar oluşturulmuş, sonrasında da oluşturulmaya çalışılan Avrupa savunmasının yetersizliği herkesin bildiği bir gerçek. Bu gerçeği (yani Avrupalıların savunma ve caydırıcılıkta yaya kaldıkları gerçeğini) bugün Avrupalılar, Macron’un ısrarla üzerinde durduğu “çok kutuplu dünyada üçüncü kutup olalım” arzusu altına görünmez olacak şekilde sarıp sarmalıyorlar; Amerikalılar da bu ne saçmalık diyor.
Münih bu anlamda şaşırtıcı değildi elbette. Fakat Trump’ın Avrupalılara hakaret etmek için bile zahmete girmediği bu yıl Avrupa Müesses Nizamını ve normlarını yerin dibine sokmak için Amerikalı yetkililerin bu kadar çabalaması küresel sisteme verilmiş doğrudan bir mesajdı. Bu mesajın ABD açısından yük paylaşımı meselesine dayalı çok eski bir ayağı var ve kimi zaman bu ayak üzerinden ABD, Avrupalıların sırtına vurarak, tabi ki daha çok harcayın, daha çok bağımsız olun diyor; kimi zamanda ne demekmiş bağımsızlık, NATO’nun içinde ayrı-gayrı istemem diyor. Münih toplantısıyla neredeyse eş zamanlı düzenlenen NATO Savunma Bakanları toplantısında bu açıdan ABD’den çelişkili açıklamalar gelmeye devam etti.
ABD Savunma Bakanı, Polonya’da- ki Polonya tabi ABD’nin Avrupa’daki en yakın müttefiklerinden biri, bir zamanlar Avrupa eski Avrupa, yeni Avrupa diye karpuz gibi bölündüğünde de ABD yanlısı yeni Avrupa’nın belkemiğiydi- ABD’nin Avrupa’daki konvansiyonel askeri varlığının garanti olmadığını söyledi. Kısaca Avrupalılar Avrupa’nın konvansiyonel savunma ve caydırıcılığını karşılamaya hazır olsunlar dedi. Kullanılan dil (Sam Amca salakların şahı olmayacak türevinden diplomatik dilin çook ötesinde popülist demeye dahi dilimizin varmadığı bir üslup ile bezenmişti) büyük tartışmalar yarattı ama verilen mesajın kimseyi şaşırtmadığını tahmin edebiliriz. Öte yandan aynı bakan, Polonyalı meslektaşı ile güle oynaya Polonya’daki Amerikan askeri varlığını (8000 kişilik bir kuvvet) övdü, Polonya’nın nasıl örnek bir müttefik olduğunu anlattı. Bu arada övülen Polonya Trump’ın arzuladığı Avrupalı müttefiklerin NATO savunma bütçesine GSMH’nın yüzde 5 oranında katkıya en çok yaklaşan ülke. Dahası iki savunma bakanının buluşmasında ortak mühimmat ve savunma teknolojisinin üretimi konusunda da anlaşmalar imzalandı.
Yani ABD bir ayağı ile Avrupa’ya kapının dışına çıkarım mesajı veriyor, öteki ayağıyla da bir ayağım içerde ayağınızı denk alın mesajı veriyor. Vance, Münih de ABD’nin ne istediğini Almanya’nın başarısızlıklarını sayıp dökerken çok açık bir şekilde ifade etti. Daha çok harcama, savunma teknolojisine doğru düzgün bir katkı ve bu amaca binaen yeniden........
© Yeni Birlik
