menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk seçmeninin tercihleri ve partiler

12 12
20.01.2025

“… seçmenlerin her birinin olumlu ve olumsuz kırmızı çizgileri vardır. Aynı zamanda siyasi alışkanlıkla öteden beri içinde bulundukları bir siyasi cenah bulunur. Aynı zamanda partilerden çeşitli ihtiyaçlarına binaen talepleri de vardır. Partiler de seçmenin ihtiyaçlarını, kırmızı çizgilerini kendi teşkilat ve doktrinlerini dikkate alıp stratejilerini bunlara göre belirlemelidir. Tabi, bir parti için de bir firma için de en önemli faaliyet malını satabilmektedir. Firmalarda iyi pazarlamacılar olması gerektiği gibi, partinin de seçimlerdeki adayları iyi pazarlamacı olmalıdır. Partiyi ve stratejilerini seçmene iyi ve doğru bir şekilde tanıtmalıdır.…

Bugün Türkiye’de siyasi partilerin (özellikle muhalefet partilerinin) seçmen kitlesinin kırmızı çizgilerini ve ihtiyaçlarını doğru tespit etmedikleri kanaatindeyim. Velev ki doğru tespit etsinler, hiç de iyi pazarlamacıları olmadığı görülmektedir. Pazartesi Türkiye’nin siyaset pazarını masaya yatıracağım.” Cumartesi günkü yazıyı bu sözlerle bitirmiştim. Bugün geçen yazıda ortaya koyduğum şablona uygun olarak Türk siyasetini seçmen ve partileriyle birlikte analiz etmek istiyorum. Burada herhangi bir anket sonucu paylaşmayacağım. Ancak Türkiye’de çok bilinen ve sıklıkla söylenen bir yüzde 65 sağ ve yüzde 35 sol blokların var olduğu varsayımından yola çıkacağım. Öncelikle, Türkiye siyasetinin seçmenin siyasi alışkanlıklarına binaen ana ayırım noktasını ortaya koyacağım. Sonra seçmenlerin olumlu ve olumsuz kırmızı çizgilerini belirleyeceğim. Daha sonra siyasi partilerin teşkilat, doktrin ve lider profillerini ele alacağım.

Her şeyden evvel Türkiye’de sağın evrensel anlamda sağ olmadığı, solun da evrensel anlamda sol olmadığını vurgulayayım. Bu yüzden bu kısmın ara başlığında sağ ve sol kelimelerinin yanına (?) işareti koydum. Bizde seçmenin siyasi tercihlerini belirleyen ana sebepler sınıf mücadelesi, sınıf aidiyeti ve üretimden elde ettiği pay değildir. Bizde siyasetin temeli yaşam tarzı, tüketim kalıpları ve kültürel değerler etrafında şekillenir. Bunun sebebi de son 70 yılda gerçekleşen hızlı ve çarpık şehirlileşmedir. Karısı mütesettir kendi ehl-i sünnet tıraşı içinde olan, namaz ve oruçlarını eda edenler sağcı, muhafazakâr ve milliyetçi; karısı açık, kendisi modern kıyafetler giyen, akşam da iki kadeh parlatanlar da solcu ve ulusalcı olarak addedilir. Batı’da böyle bir ayırım yaparsanız insanlar size “başka bir taraflarıyla” gülerler. 1980’li yıllardan 2024 Yerel Seçimleri sonuçlarına kadar Türkiye’de solun toplam oy oranı yüzde 35 civarında dalgalanmaktaydı. Ondan önce Ecevit liderliğinde CHP’nin yüzde 42’ye kadar çıkmışlığı vardı.

Bu yüzden genel olarak son 45 yıl içinde Türkiye’de sağın yüzde 65 ve solun yüzde 35 civarında toplam oya sahip olduğu düşünülür. 2024 Yerel Seçimlerinde bu durum solun lehine değişme gösterdi. Yukarıdaki tasnife göre kendilerini solcu sayan seçmenlerin oy verdiği ve sayın medyamız tarafından da Türk siyasetinin sol kanadı olarak görülen partiler CHP, DEM ve TİP’tir. CHP 2024 Yerel Seçiminde ülke genelinde yüzde 37,76 oy oranı ile birinci parti olmuştur. DEM yüzde 5,7 ve TİP........

© Yeni Birlik


Get it on Google Play