Zor günler bizi bekliyor
2025 yılının gelmesiyle geçmiş yıldan bize armağan edilen sorunlardan, hiç olmazsa bir bölümünden kurtulabilir miyiz diye umutlarımızı saklı tutarken, ne umduk ne bulacağız endişelerinde yılın birinci çeyreğini geride bıraktığımız bu sıralarda umduklarımızdan hiçbir iz olmadığını söyleyebiliriz.
Başımızda onca sorun varken kurtulduk dediğimiz o kangren dert, bizi kolay kolay bırakmayacak gibi görünüyor. Günümüzde hep dilimize doladığımız bir sözcük var “Her derde deva!”. Her derde deva oldukları pek söylenemez ama, hemen hemen her sorunun altından çıkan, tüm kronik hastalıkların başlangıcında önemli rol oynayan “virüsler”, günlük yaşamımızın ayrılmaz parçaları oldular. “Virüsler” için “her derde deva!” sözcüğünü kullanmak yerine “her şeye maydanoz!...” argo sözcüğünü kullanmak daha uygun olacak galiba…
Çağımıza adını veren teknoloji harikası bilgisayarlardan da en çok duyduğumuz kronik çok önemli bir uğraşımız değil mi bu virüs sözcüğü! O nedenle virüsler sözcüğüne fazlaca yabancı değiliz.
Konuyu espriden sıyırıp tüm hastalıkların en önemli nedeni olan “virüsler”in yaptıklarına bir bakalım. İşgücü kaybının, performans düşüklüğünün en önemli nedenleri arasında yer alan hastalıklardan, soğuk algınlığına neden olan 200’den fazla virüsün bulunduğu açıklanmış. Bir veya birkaçı ile uğraşamazken ikiyüzün üzerindeki bir virüs ordusu ile nasıl başa çıkacağız. Yandık ki, çıra gibi!…
Görünen o ki, 2025 yılına girerken üzerimize miras bırakılan birçok sorunun yanı sıra peşimizi hiç bırakmayan evladiyelik o malum virüslerin bizi bırakmayacağı bilinen bir gerçek. Dedim ya, 2025 yılına girdiğimizden beri o kadar olumsuzlukla uğraşmak........
© Yeni Birlik
