menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Grand Kartal Yangını: Toplum hafızasında bir travma

13 11
monday

Geçtiğimiz günlerde Grand Kartal’da yaşanan yangın, hepimizi derinden sarstı. Birçok kişinin güvenli bir sığınak, huzurlu bir kaçış noktası olarak gördüğü Kartalkaya, ne yazık ki şimdi acı anılarla hatırlanacak bir felakete sahne oldu. Bu yangın, yalnızca fiziksel bir kayıp yaratmakla kalmadı; aynı zamanda ruhsal bir yara açtı. Bir psikolog olarak, travmanın insan zihni ve duygusal dünyasında nasıl derin izler bırakabildiğine defalarca tanık oldum. Ancak bu kez, travmayı yalnızca bir gözlemci olarak değil, aynı zamanda bir birey olarak da hissettim. Zaman zaman kayak yapmaya gittiğim o çok sevdiğim Köroğlu Dağları’nın beyaz örtüsü, bana hep dinginlik, özgürlük ve huzur hissettirirdi. Ancak şimdi, uzun bir süre oralara gitmeyi düşünemiyorum. Çünkü sadece yangının bıraktığı fiziksel izler değil, orada yananların ve yaşananların acı anıları, hafızamda canlı bir şekilde yer ediyor.

Bu duyguyu yalnızca ben değil, orayı bilen, orada güzel anılar biriktirmiş herkesin hissedeceğini düşünüyorum. Yangınlar, güvende olduğumuzu düşündüğümüz yerlere karşı algılarımızı sarsar. Tatil beldesi, artık huzur değil, kayıp ve kederle ilişkilendirilmeye başlanır. Bu da, travmanın bireyler üzerindeki etkisinin yanı sıra, toplumun kolektif hafızasında yarattığı derin izlerin bir göstergesidir. Yangından sağ kurtulanların yaşadığı travma........

© Yeni Birlik


Get it on Google Play