menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İklim değişimi ile değişmesi gereken zihin iklimleri

11 0
13.08.2025

“Küresel” sözü ile başlayıp sonu iyi gelen pek bir şey bimiyorum. Küresel ticaret, küresel demokrasi, küresel sanat, küresel falan küresel filan. Öyle saçma bir şey ki, sanki 5 metre bir bez var, bundan herkese aynı elbise dikebiliyorlar. Küresel adı altında birileri dünyayı kendine benzetiyor desek aslında daha doğru olur. Neyse esas konum bu değil şimdi.

Bu lafı kullanmayı uygun gördüğüm tek yer KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ konusu. Zaten o da sonucu hiç de iyi olmayan bir yere doğru gidiyor. Öyle ki ne sınır tanıyor, ne lider ne de ideoloji. Kırıp biçiyor adeta dünyayı. 18. yüzyılda İngiltere’de ortaya çıkan Sanayi Devrimi sonrası fosil kaynaklı yakıtların enerji elde etmede kullanımının artması ile beraber atmosfer hızla kirlendi. Atmosferi kirleten ve emisyon olarak tarif edilen, karbon eşdeğeri şeklinde ölçümlenen bu kirlenme; yeryüzünün yüzbinlerce yıl boyunca yaşadığı ısı artışını birkaç yüzyılda yakaladı ve geçti. Atmosfere zarar veren karbon başta olmak üzere tüm zararlı gazları adeta yutan ve toprağa gömen ormanlar ve denizler giderek tahrip edilmeye başlandı. Oysa her bir ağaç adeta karbon yutan birer makine gibi çalışıyor. Toprakta gömülü olan karbonlar fosil yakıt kaynakları kazılarak, yakılarak adeta hep birlikte sonumuz gelsin diye tekrar atmosfere verilmeye başlandı. Bu yakıtlarla fabrikalar çalıştı, trenler, otobüsler, uçaklar hareket etti. Süreç öyle bir noktaya geldi ki, insanoğlu bindiği dalı kesmeye başladı. Bir yandan daha rahat ve konforlu yaşamak için her şeyi yaptı, diğer yandan toprağın altından çıkardığı ve petrol adını verdiği bu kaynak için diğer insanları, güçsüzleri, savunmasızları yerlerinden yurtlarından etti. Hala da öyle değil mi? Sebepleri saçma sapan gerekçelere dayandırılan savaşların temelinde enerji kaynaklarına hâkim olmak yok mu? Kaynak buldukları yeri kendilerine maden yapıp, o bölgenin insanlarını fakirleştiren ve yeryüzünü fesada boğan yine bu insan!oğlu değil mi? Yeryüzünde, yaşadığı dünyaya ve başka canlılara kasten, bilerek, planlı şekilde ve hiç doymadan zarar verebilen başka canlı var mıdır?

2016........

© Yeni Birlik