menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Torba kanun teklifi ile vergi düzenlemelerinde yeni dönem

15 0
04.11.2025

2025 yılına girerken Türkiye ekonomisinde vergi sistemi, mali sürdürülebilirlik ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele konularında kapsamlı bir dönüşüm sürecine girmiştir.

Bu çerçevede TBMM’ye sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” (kamuoyunda Yeni Torba Kanun olarak anılmaktadır), doğrudan vergi sistemini etkileyen çok sayıda düzenleme içeriyor.

Torba kanunlar, birden çok alandaki yasama değişikliklerini tek metinde birleştiren araçlardır. Türkiye’de bu yasama tekniği özellikle son yıllarda sıkça kullanılmaktadır. Ancak bu yöntem, “nitelikli yasa” olarak tanımlanan ve hukuk devleti ile hukuki güvenliği sağlayan kriterlerle çelişebilir.

Yeni torba kanun teklifleri, ekonomi-toplum açısından önemli düzenlemeler içermektedir; fakat aynı zamanda yasama süreçlerinde, hukuk güvenliği bakımından kritik soruları gündeme getirmektedir.

Bugünkü yazımda torba kanunun vergisel düzenlemelerine bir göz atalım.

KURUMLAR VERGİSİ VE TEŞVİK UYGULAMALARINDA YENİ SINIRLAMALAR

Teklif, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde köklü değişiklikler öngörmektedir.

Yatırım teşvik belgeli kazançlarda uygulanan indirimli kurumlar vergisi oranı artık en fazla 10 hesap dönemiyle sınırlandırılacaktır.

Cumhurbaşkanına, bu süreyi yarıya kadar indirme veya iki katına çıkarma yetkisi tanınmaktadır.

Uygulamada, yatırım tamamlanmasına rağmen yeterli kazanç doğmadığı için yatırım katkı payının yıllarca taşındığı durumlar sona erecektir.

Bu madde, uzun vadeli yatırım planlarını doğrudan etkileyebilecek bir değişimdir. Teşvik süresinin sınırlandırılması, kamu maliyesi açısından gelir artışı sağlasa da, yatırımcı açısından vergi öngörülebilirliğini azaltmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİNDE (KDV) GENİŞLEYEN MATRAH VE YENİ YÜKÜMLÜLÜKLER

KDV Kanunu’nun 21. maddesinde yapılan değişiklikle, ithalatta vergi matrahı kapsamı genişletilmektedir. Artık Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarları, gümrük vergileri, sigorta ve navlun bedelleri ile diğer ithalat giderleri de KDV matrahına dahil edilecektir.

Bu durum, özellikle otomotiv, enerji ve elektronik gibi ithalata dayalı sektörlerde nihai tüketim fiyatlarının yükselmesine yol açabilir. Ek olarak, KDV istisna uygulamalarında sadeleştirme yapılmakta; bazı istisnalar kaldırılmakta, bazıları........

© Yeni Birlik