menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Anahtar Kelimeler-25 (Liyâkat – Ehliyet)

6 3
16.02.2025

Günlük hayâtımızın sosyopolitik tarafında en çok dillendirilen kelimelerden biri liyâkat. Liyâkat, genellikle yakınlara ve tanıdıklara yapılan haksız destek söz konusu olduğunda bir şikâyet konusu olarak karşımıza çıkıyor. Bulunduğu mevki ya da makamı hak etmediği, oraya lâyık olmadığı düşünülen kişinin, liyâkatsiz olduğu ve “torpil” bulduğu söyleniyor. Liyâkatin gerekliliği konusunda hiç kimse aksini söyleyemez. Ama birçoğumuz liyâkatli olmamıza rağmen “mümkün” torpil bulmaya çalışıyoruz. Bizim gibi fazlasıyla politize olmuş ve her konuya siyâset ve siyasal tercihler üzerinden bakmaya alışmış bir toplumda, liyâkat yâni lâyık olma, bir toz bulutu içinde tartışılan, herkesin işine geldiği gibi anladığı bir kavram olduğu için “anahtar kelime” olmayı fazlasıyla hak ediyor. Liyâkatı sâdece gelinen makam ve mevki üzerinden ele aldığımız sürece toz bulutunu dağıtmamız mümkün değildir. “Oturduğu koltuğun hakkını versin” diye eleştirilen kişilerin sâhip olması gereken liyâkati nereden alacağı sorusu suyun bulandığı yer. Bu sorunun cevâbı, okul ve eğitimdir. Yâni liyâkatin ilkokuldan üniversiteye ve hatta yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim veren kurumlardan alınacağı düşünülüyor. Bu düşünce bir seviyeye kadar doğru ama eksiktir. Eksik kalan kısım da ise etrâfımızı toz bulutu sarıyor.

İlkokuldan üniversiteye eğitim sistemimizin müfredâtına bakıldığında en büyük sorunun müfredattaki bilgilerle sosyal hayâtın kopuk olmasıdır. Yâni, liyâkatin kazanılmasını sağlayan müfredâtın sosyal hayatta karşılığı yoktur. Hatta akademik başarı için neredeyse sosyal hayattan kopmak gerekiyor. Bu kopuş kişiye akademik ehliyet kazandırıyor ama liyâkat getirmiyor. Okullardan mezun olmak, bizleri diploma koleksiyoncusu yapıyor. Ehliyet kursuna gidip sınava girdikten sonra “ehliyet” (sürücü belgesi) almak, bizi iyi bir sürücü yapmıyor. O yüzden hiçbir kaza olmamasına rağmen trafik sıkışıklığına sebep oluyoruz. Arabamızı kurallara uygun park etmiyoruz. Trafikte diğer sürücülerin ve yayaların hayatlarını tehlikeye atabiliyoruz. Trafik kurallarına uymuyor ama herkesin uymasını istiyoruz. Kaldırımlara park ediyoruz. Ama hepimizin cüzdanında ehliyet var. Liyâkat ile ehliyet arasındaki fark ne kadar açık olursa, toplum olarak liyâkat sâhibi olmasını istediğimiz........

© Yeni Birlik