Yeni dünyanın stratejik ortakları
‘Türkiye Yüzyılı’ ne bir slogandan ibaret ne de son birkaç yıla mahsus bir mevzu... Türkiye'de 2002 yılından itibaren çok şey değişti. Ülkenin kodları öz medeniyetine ve mefkuresine kavuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiği andan itibaren tüm gayretini Türkiye'yi ‘Merkez Ülke’ haline getirmek yönünde kullandı.
— Lojistik anlamda; karayolu, havayolu, deniz yolu ve raylı sistem kazanımları Türkiye'nin merkezi konumunu güçlendiren yegane etkenlerden oldu.
— Eğitim altyapı olanaklarının sağlanması ve eğitime ayrılan payın 20 küsur yılda 65 kat artırılması o çabayı perçinledi.
‘Çok üniversite= kalitesiz eğitim!...’ algısını üretenlere rağmen yurt dışından uluslararası diplomasi yatırımı adına 350 binden fazla yabancı öğrenciye alan açıldı. Bugün dünya ticaretinde yeni iş birlikleri kurabilmek için gençlerin transfer olabileceği yeni bir coğrafya dizayn ediliyor.
— Yeni ticari koridorlar ve enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar da yine Türkiye'yi merkez konumda güçlü kılacak olmazsa olmazlardan...
Ne acıdır ki; neredeyse taşın taş üstüne konmadığı bir yüzyıllık süreçten geçtik ve bugün ne mutlu bize ki; 23 yıldır, devrimlere imza atan bir iktidara sahibiz. Bu devrimlerin gururuna dahi ortak olamayanların, elde edilenleri yapmaya ne mefkuresi yeter ne de kazanımlar onların hayallerinin yanından geçebilir. Bugün devleti yönetmeye azmeden muhaliflere, 2002 yılına kadar kafalarını kuma gömmüş kafadarlara bunları hatırlatmak görevdir.
Bu sorumluluğa ister ‘milli........© Yeni Birlik
