Yeni eğitim yılına başlarken bir model teklifi
Risale-i Nur’un eğitim anlayışının merkezinde talebe vardır. Programda her gün bir kavram ele alındı, ferdî araştırma, grup müzakeresi ve istişare aşamalarından geçirilerek işlenip derinleştirildi.
Bu metod, klasik öğretmen merkezli değil; katılımcı, demokratik ve araştırmaya dayalı bir öğrenme sürecini ifade ediyor.
Bediüzzaman’ın talebelerine sürekli hatırlattığı meşveret ve şûrâ prensipleri, burada eğitim metodunun da temelini oluşturuyor. Öğrenciler yalnızca dinleyici değil, aynı zamanda araştırmacı, yorumcu ve karar verici konumunda oluyor. Bu yaklaşım, ferdî fikri geliştirdiği gibi, toplumsal sorumluluk şuurunu ve istişare kültürünü de kuvvetlendiriyor.
Programın odak noktası iman hakikatleriydi: Tevhid, nübüvvet, haşir, kader, ubudiyet, Kur’ân’ın mu’cizeliği, melekler ve ruhaniyat gibi konular yoğun şekilde işlendi. Fakat eğitim yalnızca ferdî iman dersleriyle sınırlı kalmadı. İhlâs, uhuvvet, hürriyet, meşveret, dershane hayatı ve vakf-ı hayat gibi içtimaî konular da müzakere edildi.
Bu “efradına câmi” yaklaşım, Risale-i Nur’un eğitim modelinin de temellerini oluşturuyor. Hem imanî meseleleri, hem de toplumsal hayatın gerektirdiği demokratik değerleri aynı potada eriten bir sistem…
Program akışı, eğitimin Risale-i Nur modelindeki........
© Yeni Asya
