Bitmeyen mala talip miyiz?
Zekatı Verin
Zekâtı verildiğinde dünyada biten mal, Cennette bitmeyen mala dönüşüyor. Rahmetle ve bereketle sahibini ebedî ihya eder. Cenab-ı Allah böyle tasarrufları yapanların malını lehine kat kat arttırır. Nitekim buyuruyor ki: “Zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne hayır takdim ederseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz.”1
Âyette Cenab-ı Allah’ın farz bir emri olan zekâtı Allah’a borç vermek sayması ve kendi yüce katında, verenin lehine kat kat arttırarak daha üstün bir mükâfat olarak saklayacağını müjdelemesi emsalsiz bir rahmettir. Öyle ki insan Allah’ın verdiklerinden veriyorken, rahmet sevap olarak katlanıp insana geri dönüyor.
Bitmeyen Sevap
Her salih amele en az bire on sevap vaad eden Kur’ân’dır.2 Keza her iyiliğin ve salih amelin on katından yedi yüz katına ve daha fazlasına kadar Allah katında karşılık bulacağını müjdeleyen de Peygamber Efendimiz’dir (asm).3
Öte yandan Cenab-ı Allah’ın, her salih amele on katı sevap vaad ederken, bir de “o Benim içindir, onun mükâfatını Ben veririm”4 buyurduğu oruç ibadeti vardır ki, Cenab-ı Allah’ın oruca takdir ettiği sevabı akıl havsala almıyor.
Peki,........
© Yeni Asya
