menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İman ve bilim -2-

10 3
07.02.2025

Muhyiddin Arabî: “Akıl bir sınırlamadır, mutlak gerçek değildir” diyor. O halde fen veya deney, gözlem ne olur? O da sınırlamanın sınırlaması olur ve Üstad’ın ifadesiyle “Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatta kördür.”4 Yani materyalist fen; maneviyatta kördür. Yani madde; bilimin son veri ve raporlarına göre bir illüzyon ve simülasyondur. Böyle bir maddenin nesinden bahsedip de o maddeyi ebedî ve sermedî olan din ve imanın karşısına çıkarıyorlar? O halde iman akla da fenne de meydan okuyor. Onun için de Üstad, “Avrupa kâfir feylosoflarına ve Asya münafıklarına” meydan okuyor. Meselâ, hangi fenle, birer vakıa olan mu’cizelerin ve gaybî bir meselenin ispatı yapılabilir? O halde iman esas, fen izafîdir. Hele şu ateizm tam bir çılgınlık hali olup insanı tesadüf rüzgârları önünde sürüklenen bir yaprak derekesine indiriyor. Kur’ân-ı Kerîm, bu tür insanların hayvandan bile aşağı bir seviyede olduğunu beyan ediyor.

Üstad, bu tip insanların her şeyi yalnızca zahire (dış görünüşe) dayandırmalarının, sonunda sadece zahirî verilerle hareket eden bir düşünce tarzının yani zahiriyyun mesleğinin doğmasına yol açabileceğine bunun da insanları dalâlete sürükleyebileceğine dikkat çekiyor. O halde doğru fenle Hak dini birleştirmekten başka çare yoktur. Üstad Hazretleri unsurları........

© Yeni Asya