Said Nursî'nin Cumhuriyeti başka, M. Kemal'in Cumhuriyeti başka (1)
Cumhuriyeti kısaca "halkın kendi kendisini idare etme rejimi" diye tarif ederler. Yani burada; padişah, şah, kral, vs. gibi tek adama istinad edilen bir idare olmaması lâzım.
Ama bizdeki Cumhuriyet öyle miydi?
Maalesef, M. Kemal'in Cumhuriyeti despotluk, tek adamlık şeklinde teşekkül etmişti. Ve bu isim kullanılarak, milletin anası ağlatılmış, bin senelik değerleri, mukaddesatı, bir çırpıda, yerle bir edilmişti. Yani, Cumhuriyet ismi güzeldi, ama tatbikatta baskıcı bir rejim uygulanmıştı.
M. Kemal Cumhuriyeti bu manada kullandığı hâlde, dindar Cumhuriyet taraftarı olan Üstad Bediüzzaman hayatında, Cumhuriyet ile alâkalı münasebetlerini güzel bir şekilde ifade eder.
Altı asırlık Osmanlı Devleti, iç ve dış fitne ve ihanetler neticesinde yıkılınca, yerine getirilen rejim, idare şekli olan Cumhuriyet, isim olarak tam bir İslâmî idare şekliydi. Ama maalesef, sadece isimden ibaret kaldı. Tatbikatta ise, Cumhuriyet ile........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d